YAŞAYIŞ BİÇİMLENİŞLERİ

Hayatın yaşanmaya yönelik olması, sahiden yaşanabilmiş olmaya ihtiyacı vardır. Canlı varlığın cansız varlık tan farkı: Birinin olması, bulunması, diğerinin ise; yaşayış canlılığıyla yapılanışlı olmasıdır. Canlılığın efdal olması hayatı yaşamaya hareketlendiricilik ile düşündürücülük olmasıyla. Canlı da dizayn kesinliğinin yapılanışcı biçimleniş mekanizmalarıyla işleyiş derece ve değerlilikleri oranının !! Varlıklaşmanın varlık mevcudiyetlerini algılatmasını oluştura bilmiş olmasıdır ki !! Bu ölçüyü de, bunun ölçüsü de ; bir canlının bedensel olarak dizayn edilişli fonksiyonelliğine bağlanmıştır ki !! HERKES KENDİ BEDENİN DE YAŞIYOR VE KENDİSİDİR ve; kendileri olmalarına, kendilerini algılamalarına karşılık gelen oluş, bulunuş, yaşayış uğruna canlılıklarına önem vermeleri hayatlarına dair en önemli iddialarıdır ki. İşte bu neden den dolayı. Aslın da insanlık; ulaşa bilme çeşitliliklerinin geçerlilik ve beğeniyle becerileri kadarıyla iddia ve yaşayışlarını, o denli biçimlendirirler demek !! Her zaman zamanlanan bilgi ki. Zihinlerin ameli ve deneyimlerle insanlığın bilgeliği, birikimlerin ayrıştırılmalarıyla delillerin sunulmaları canlılığın ne kadar yaşamaya - yaşantılara sevk ettikleriyle özellikle de insan olarak yaşanan hayat maceraları bu tezimi doğrulamıyor mu ??

En temennili ilgi beğenisi olarak hayatlarını insana, insanlığa yakışır meziyet ve biçimleniş modellerine dahil yaşamayı arzulayan bireyler, toplumlar, şehirler, ülkeler olarak. Getirilikle en temiz ilgiyi. Gene kendi esaslarına inandıkları ilgilenişlerini besleyen kaynaklardan bekleyen bireyler, toplumlar !! Yaşamanın ve canlılıklarının için en önemli yönlerini göre bilmiş olmazlar mı ?? Elbette bunu göre bilmiş olmaları ölçüleri olsa da icraatları kadar !! Kendilerinin ve aidiyetlerinin üzerin de hegemonyalarını kura bilerek gerçekten yaşamalarını, hayatlarını besleyen en önemli iddialarının ideolojilerine bağlılıklarıyla !! Yaşayan bireyler, toplumlar, şehirler, ülkeler, devletler olarak. İllâki kendilerine açılmak istenen esaret kapılarını kapata bilirler ki. İşte buna yaşayış biçiminin en güzeli, hür ve özgürlüğün limiti denir.

•••İnsanların canlılığı kesin varlıklarına adanmıştır. Açmayıcı zararlı kaynaklar kolay kolayca yaşayış biçimlenişlerini beslemediklerinden canlılığın oran ve kalitesini düşürerek bireylere, toplumlara yüklü bedeller ödetirler de. Ancak, maalesef bireyler ve toplumlar adeta çoğu zaman bu kaynakları kendileri bulup gene kendileri besler olurlar ki. İşte böyle yapmalarının ölçüsü de kendi yaşayış biçimlenişlerini o denli zorlaştırmış olmalarını getirdiği gibi. Tutarlı birer birey ve toplumlar olamadıkları gibi. Esaret kapılarını dıştan içe doğru açarak. İşte gelişmemiz bu kadardır dercesine ister gerileyişleri, ister ise ilerleyişleri olsun. Kendilerini tabiri caiz ise köleleşmelere kadar götürmüş olurlar ki. Buna bireylerin, toplumların, şehirlerin, ülkelerin çürük ve ölçüsüz yönetmelerle ideolojik, politik, siyasi sözlerle atılan temellendirmelerin oluşturmalarıyla oluşturulan bilinç akışlarının engellenemez önlenemez yaşayış biçimlerine dönüşmeleriyle. İnsanı ve insanlığı anlamlandırıcı unsurları bozarak. Daha tehlike denilen zaman aşamalarına yayarlar. Yaşayış biçimlerinin içlerine saplanarak hayran olunacak birini bırakmayıp !! İşte o zamandır ki. Kesinliği öne çıkıcı sinsi köleleşmeyi üstelik de hayranlık gibisinden unsurlarla empoze edişler; bireylerin, toplumların

yaşantılarına enjekte edilmiş olur.

•••Değerli olanlar kendilerine nelerin kurgulandığının farkına mutlaka varırlar. Çünkü bunlar, değerlilik huzuruna çıkabilecek kadar unvan kesinliğini korumuş olacak kadar hayranlık uyandırırlar. Varlıklarının genel manalarını bilinmeyenlerden çok bilinenlerle. Bilinçli ciddi başarılarla; zihin ve insan ola bilmeyle mutlak anlam tutarlılıklarını yararlılık bulundura bilme çokluğuyla. Kendilerini beğendire bilmeyi başarabilmiş olmaları dır. İşte onları değerli kılan yaşayış biçimlenişleri.

•••Mütemadi yen daha nice yararlılıkların ifade edilişleriyle oluşturula bilen yaşam biçimlenişlerini ifade edebilme

yi daha fazla uzatmadan, iyice genişleyici açıklamalara girmeden. Seviyesi, kalite ve kesinliği çok yüksek olan ; bir tutarlı mümkünlüğü !! Yani başta insanlık olmak üzere tümüyle canlılık aleminin gözüyle dünyayı seyrettiğimiz de. Hepsinin adına hem de büyük bir edayla, hem de temel alanıyla kavram anlamının en yücesi olan his perdelerini doğrudan açan, yaşam biçimlenişi : İhtiyaç belirlemelerin

öncüsü ve ilerlemede temel unsurları teşkilatlandıran, sadakat kavramını gönüllere yerleştiren, içerikleri hayat sahnesi denilen yaşam biçimlenişlerine aktaran, düşünüş ve canlılık farklılıklarını aralayan, nesil devamı için ihtiyaç giderilmeye yönlendiren, algıları varlıkları uğruna tehlikelere dikkatlere yönlendiren; arzulara manaları ruhun duyarlılıklarını öldüren sanal gayelerle değil de. Çalışarak, uğraşı - didinerek kazanımlı SAHİP olmaları adeta fazlasıyla hak ettim, hak ettik diye bilici santrallikle. SAHİPLENE BİLİNİCİ AİDİYETLİK TİR Kİ !! Derinleşmemiş bir aidiyetlikte ; illaki derinliği engelleyen düşünce faaliyetlerinin acizliğinden çok çok daha fazladır !! Yaşam biçimlenişlerinin barındırdığı oranda aidiyet samimiyetsizlikleri. O hâl de herkesin meziyetleri yaşam biçimlenişleriyledir desek yeridir.

•••Teşkil için yaşam biçimlerine bakın !

Faaliyetler de çıkar, bilinç, kabul var.

Kuralların takdimi pek geçmeyicidir.

Önden çıkarlar gelirler sere serperek.

Hem de herkesle denecek kadarıyla.

Belirgin sorular izleseler de birbirini !

Değerli canlıdır illâki bencil olmayanı.

İnanmak lazım Ümitli olmaya elbette.

Emeller bütünleşici zihin de bilinçle.

İllâki durumlara takılır kararlar, fakat !!

Düşünce yapısıyla bilmek gerektir.

İstenenle arzu edilene olan ihtiyaçlığı.

DÜŞÜNEN İÇİN DÜŞÜNCENİN BİLE.

Mutlak ruhudur, ah şu sahip olmak.

Beden ihtiyaçtır, arzu işleyişle ilişki.

Hepsi içinde herkesin reseptörüdür.

Yaşayışlarını biçimlendire bilişleri.

Tüm canlıların temel ilkeleridir algılar.

Güçlü oldukları kadar istek ve arzuyla.

Hevesi çöreklenerek biçimlendirirler !!

Onca yaşayış biçimlerini (Yavuz Yurt).