Alacahöyük'teki tarihi miras emin ellerde
banner135

Hititler'in önemli bir kültür ve sanat merkezi olan ve 1935 yılında başlayan kazılarda 4 uygarlığı açığa çıkaran Alacahöyük Örenyeri, Jandarma Asayiş Timlerinin koruma ve gözetiminde. Çorum’un tarih ve kültür mirasının önemli bir parçası olan Alacahöyük Örenyeri, turistler tarafından da büyük ilgi görüyor. Çorum Valiliği tarafından “Jandarma Her Yerde” şeklinde paylaşım yapılarak, “Tarih ve kültür mirasımızım önemli bir parçası olan Alacahöyük Örenyeri Jandarma Asayiş Timlerimizin koruma ve gözetiminde” denildi.

ALACAHÖYÜK’ÜN TARİHİ

Eski Tunç ve Hitit döneminde çok önemli kült ve sanat merkezi olan Alacahöyük' te 4 uygarlık çağı açığa çıkarılmıştır. Alacahöyük arkeolojik araştırmalarda İlk bulgular M.Ö 3500'lü yıllara götürse de bazı bulgular, tarihi 1500 yıl daha geri götürerek M.Ö. 5000'li yıllara kadar dayandığını gösteriyor. Orta Anadolu’da M.Ö yaklaşık 1750 yıllarına kadar süren Hatti Dönemi, Hititlerin Anadolu’ya gelip bir krallık kurmalarıyla son bulmuştur. Ancak, Hatti kültürünün izleri Hitit Uygarlığı içinde de devam etmiştir.[2] Hitit İmparatorluk Çağında Alaca Höyük, mabet-sarayı, temiz ve atık su kanalları, biri kabartmalı olmak üzere anıtsal iki kapısı ve girişinde bulunan şehir suru ile önemli bir kült merkezi olduğu gözükmektedir.

İLK KEŞİF

Alacahöyük ilk olarak 1835 yılında W.G.Hemilton tarafından keşfedildi. 1907 de Th Makridi İstanbul müzeleri adına ilk çalışmalarını başlatmıştır. MÖ 14. yüzyılın ilk yarısında Alacahöyük'ün Orta Doğu'daki siyasî konumunu gösteren ve Amarna mektuplarını esas alarak hazırlanmış olan harita. Alacahöyük'ün esas adı İmat Höyük'tür. Çevreye en yakın bilinen yerleşim birimi Alaca ilçesi olduğu için Alaca adıyla anılır. Atatürk buraya kendi cebinden verdiği 500 Lirayla ilk kazıları başlatmış ve girişiminin sonucu dünyada yankı bulmuştur. Alacahöyük’teki ilk kazılar, Osmanlı arkeolog Theodor Makridi tarafından 1907'de yapıldı. Buradaki kazılar 1935'ten sonra Dr. Hamit Zübeyir Koşay ve Remzi Oğuz Arık'ın başkanlığında yürütüldü.

Bu kazılarda Bakır Taş Çağı'ndan Osmanlı dönemine kadar gelen uzanan dönemlere ait buluntular ele geçti. Alaca Höyük’te 1935 yılı kazılarına Sfenksli Kapı’nın kuzeyinde başlanılan kazılarda, 6-8 metre derinlikte, yazımızın konusunu oluşturan mezarlardan B, R, T işaretli olanları bulunmuş, 10.20 m. derinlikte Geç Kalkolitik Çağ kadar inilmiştir. 1936 yılı kazılarında A,A’,C mezarları günışığına kavuşturulmuş, 13.81 metre derinlikte anatoprağa ulaşılmıştır. 1937-1939 yılları arasında da H, D, E, F, K, L ve S mezarları bulunmuştur. Bugüne kadar mezarların stratigrafisi konusunda çeşitli araştırmalar yapılmış değişik sonuçlara ulaşılmıştır.

Şükrü Demiray

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.