TEKLİ BENLİK KOLAY MI ÖYLE

Her insan,kendi bedeninde ikiliklidir. İşte bu nedenle, her insan karışıklıklar, karmaşıklıklar yumağıdır. Sadece ben demekle; benlik algısı net kavramsallaşa bilmiş olsaydı ! Karmaşa, karışıklık olmaz idi; adeta melekleşir

di her birey. Doğru bir iş yapmanın ve başkasını mutlu etmenin hazzı çok daha yüksek olurdu. Bakmak,görmek,

düşünmek,algılamak,kavramak insandan, insana daha az farklılık göstererek. Duyarlılıklar da artışlar önem kazanarak; doğru olanlara daha çabuk ulaşılabilinirdi. İnanışa, karşılıklı inanmaya hile katılması öyle kolay olmazdı.

••• Hacmi dar olsa da,kapasitesinin anlamı ! Zamanın her çizgisinde genişleyen anlatıları,anlamları, anlamlandırmaları kendilerine çare, çevre, çember çizebilen. Nüfus edişleriyle zamanın akış şekillerine, bilakis öz olacak şekilde yapıtları, sanat eserlerini-baş yapıtlarını üreterek ölümsüzleştirebilen. Kendilerini doğaya, doğayı kendilerine yansıtarak bir bütünlük oluşturan insanlığı; her bir birey olarak ele aldığımız da. Hiç de öyle kolay değildir ! Her bir bireyin tekli-bütünleşe

bilmiş benlikli (kişilikli) olabilmesine dönüşe bilmiş olması. Çünkü değerlilik kabul görse de; İnanmaktır inanışın şekillenmesi. Kabullenmektir şuurluluğun frekansı. Öz benliktir şahsiyetin özü.

••• İşte özellikle de hacimlerinin dar olmalarıyla

dar anlamlar da,dar alanlarda dolanarak. Asla kendi çarelerini, çevrelerini, sınırlarını çizemeyecek kadar olup ta. Zamana intikâl edici akışlarının ayarlarını bozarak.Kendi özlerinin parçalarını bir araya getiremeyecek kadarından öteye gidemeyen insanlığın pek çoğu !! İnsana benlik takdim edici, yani benim ruhum ve bedenim ile birlikteyim-bir arada olduğum müddetçe güvendeyim. ilk özelliğim: İnsanlık üzerine değerlendirmelerimdir; insanım ve güzelliğin karşısın da büyülenirim, tıpkı hiç bir kötünün bile vahşi güzelliğin karşısında dayanamadığı gibi kendimi de, başkalarını da mutlu etme hazzım çok yüksektir.

Bariz örneklenmelere bakmak gerekse ! Düşünmekten biçimlenici algılama şekillerimizi; elbette farklı unsurlara dayandırıcı kaynaklar dan besleyici-beslenici olduğumuzdan dolayısıyla. Elbette duyarlılıklarımız; insandan

insana başkalaşıcı çabalar gösterirler ki. Benliğimizi ancak özümüzü bencillik şekline dönüştürmeden; öz benliğimizi bulmuş (Kendimiz olmuş- kendimizi bilmiş-kendimizi bulmuş

oluruz). Benlik kesinliğimizi has bir şekil de kutsamış oluruz diyebildiklerinde. Kalıcılığı elzem düşüncenin önemini de yerine getirmiş olurlar.

•••Kendi bilgeliklerinin yetisiyle yani benliğinin bilinciyle, şuursallık faaliyetleriyle donanımlı, kendi öz benliklerinin ayıklayıcılıklarıyla; özellikle de tamamen kendilerine sunuşların da. En ilerisine kadar gidebiliş seçimleri uğruna; mecburi kararlıklarının bilgelikleridir. Kesin kendilerine karşı sorumluluklarıdır ki işte : Sağlıklı bir benlik hasletinin fazileti; yaklaşımlara doğru yönelişli ön yargısız açık görüşler; geçerli ve insancıllıktan sapmayıcı benliğin bilgeliğine büründürücü olarak öğrenen, öğreten bir benlikle hayat buldurucu oluyor ki. Buna kendi tesirinden kopmayan, kendini bulmuş, kendini bilmiş benliğinin öz haliyle-var oluşuyla; insan olabilmişlik denir. Tabi ki böylesi oluşta, duyular hayat kaybetmemiş olup ta. Kişi-birey şahsiyetinden-ÖZ BENLİĞİNDEN uzaklaşmamış demektir.

••• Kesinlikle yaşantılar hiç acımaz, kişilere.kıyıcıdırlar. Yaşam çizgisini tersine çevirenler, zayıflıklara-yetersizliklere düşürür. Çaresizlik iniltileridir gerçekten iç acıtan. Dillerden

gönülleredir çoğu faaliyetler. Zihinsel şuurdur, beyin hücrelerini harekete geçiren. Önce geçerliliklerdir ilişkileri pekiştiren. Netleştiricidir kavrayışlar.

Peşin anlayışlardır kategorize edilişler. Kavrayışlardır yönelişler. İlgi ye kayıtsız kalmamaktır ilgilenişler.Fark edilenler den çok; kazandıranlara doğru döner yüzlerini insanlar. Beceri elle tutulsa da; kişi bilgiyle düşmelidir yollar a.İşte sakin, dost canlı insanların sözlerinin bile ilham kaynağı olan !! Böylesine oyuna gelmeyici, oyuna getirmeyici,hür ve özgünlükleri esas göstererek. Sakın düşmanlıklar eline düşüpte esaretlerle boşa giden hayatların getirdiği huzursuzlukların kölesi olmayasınız ki !!! Ekmeğe olan ihtiyacınızın

muhtaçlıklarıyla; karanlıklara kaçarcasına muhtaçlıklarla.Asla bulunamaz huzursuzluklarla...Nice rencide hissettirici,sizi size gerektirtmeyecek kadar beğendirtmeyici, başarısız-bom boş

bıraktırıcı,devamınız için, yaşamayı bile ürettirmeyi istetmeyecek kadar ürkekleştirerek. Karnınızın doymasını bile dert ettiricilikle; insani-canlı olabilme vasfının en önemli unsuru olan yürekli olmaktan bile; mahrumlaştırmayla. İnsanın-insanlığın doğasını bozucu, var oluşunu hor görücü, gale almama-dikkâti önemsetmeyicilik eğilimlerine sevk ettirici, karmakarışıklıklar oluşturuculuğun teminatları diyebileceğimiz kadar...Onca pek çoğalıcı tarifleriyle; insan şuurunu-zihnini varlığını-ruhunu,bedenini-benliğini istila edebilme konumlarına her an hazırlanıcı ! Hissiyat, algı,duyarlılık, sanrı, kabul, yöneliş, fiiliyat......yanılgılarının

malzemelerinin yapı taşlarını oluşturan karmaşalar yumağı yüzünden. Öyle kolay mı dır ? İkilenmekten, üçlenmekten sıyrılıp ta !!! Tek kişiliğe-tek şahsiyete-tekli benliğe ulaşabilmek.

Karmaşıklar, merkezileşmezler asla.

İkircikler giderilemedik ten gayri.

Benlikler karıştıkça,çoğalır artar kişilik

Teklisi azdır,çoklusu pek çok.

Hiçlisi, saflığın ölçüsüyle iç içedir ki.

Anlamı olmaz,düşmekten başka.

Çok az insan başarır, çok hissiyatı.

Yansımalar,varlıktan haberdarlıktır.

Haberdarlık ise,ikilemi ayrıştıra bilme.

İnsanın özü,kendi varlığına aşinadır.

Söz konusu benlik ise eğer.

Asla tarifi istila edilemez,şahsiliktir.

Yaşamanın anlamına bedel öder.

Bitmeyen ayrıştırma çabaları.

Kimlik değer kazanır,benlik kalite.

Elbette tümüyle yeryüzü,şu dünya.

Niyetler,asıl yönetim sistemine doğru.

Döne bilince (Yavuz Yurt)