Hayat daima ihtimaller üzerine sürmektedir, kabul etseniz de etmeseniz de Çünkü yaşam sürmektedir
Yaşam kimisine bal yedirirken kiminse acı yediriyor
Aynı çiçekten öz alan arı bal yaparken, yılan ölümcül zehir yapıyor
Hayatın cilvesi budur işte, buda ihtimallerin varlığı ve yokluğu üzerine
Yaşamda ihtimaller büyük rol oynarken ihtimallerin insanların üzerinde sıkça görülmesi sebebiyle bunun genellemesi sonucu varlık, yokluk çelişkisinden de uzmanlar tarafından paradokslar oluşturuluyor
Paradoksların çıkış sebebi yaşanmışlıklar ve yaşanacaklardır
Paradoksları ben bir fala benzetirim
Üretilen ve genellenmeye çalışılan insani olayların farklı insan üzerinde görülmesi, sonuca bağlanması, sonuçları sonraki insanlara denenerek ve sürdürülebilir olmaması çıkmazlara soktuğundan adı Paradoks deyip çıkmalarından başka bir şey değildir
İnsan yaşamı boyunca her zaman hayaller kurar ve bu hayaller üzerinden yaşamını sürdürmeye ve hayallerini gerçekleştirmeye çalışır
Düşündükçe de çıkmazlar ve çıkmazlar içinde yeni hayallere dalar, bu hayaller insanın beyninde gereksiz yığınlar oluşturur, kafa karıştırırı
Sonuç her zamanki gibi çıkmaz ve bunalım
Bugün ki anlatacağımız paradoksu kaç insan beğenecektir, hoşuna gidecektir yazımı da okuyacaktır bilemem
Şundan eminim ki okuyanlar diyecektir ki ‘’Aynen ben’’
Paradoksun içinde kendinizi bulacaksınız, hayatınızı bulacaksınız, yaşanmışlıklarınızı bulacaksınız
Kısacası kendinizi ve çevrenizi bulacaksınız
Benim bu paradoksu yazmamın sebebi okudum, dolayısıyla bunun var olduğunun bilinmesi, farklı bir amaç düşünülmemiştir
Sorites Paradoksu, Antik Yunan Filozoflarından(Mantıkçı) Miletos’lu Evbulides tarafından ortaya atılmış ve ‘’Sorites Paradoksu’’ diye bilinen ünlü bir bilmecedir
“Sorites” Yunanca “Yığın veya Kum” anlamındaki “Soros” sözcüğünden gelir.
Sorites Paradoksu’nun bir diğer adı da “Tahıl Tartaklanması Paradoksu” olarak ta bilinir, mantık ve felsefe alanlarında oldukça ilgi çekici bir paradokstur.
Bu paradoks, özellikle filozofların ilgisini çekmiştir ,mantık ve dilbilimde sık, sık tartışılan bir konudur ve tarihsel olarak birçok felsefi tartışmaya konu olmuştur.
Sorites Paradoksu, düşünsel bir deney yoluyla ortaya çıkar.
Sorites Paradoksu, temelinde iki düşünce vardır
1) Bir yığın düşünüldüğünde, bu yığının bir tanesinin çıkarılmasının yığının tüm niteliklerini nasıl etkileyeceğini sorgular.
2) Birkaç şeyin bir araya gelerek yığın oluşturup oluşturmadığı konusunda felsefi bir tartışmayı ifade eder
Paradoks, genellikle bir amansızlık sorunu olarak tanımlanır.
Yani günümüz dilinde hep çözümsüzlük üretmişidir
Bir sıkıntınızda çözüm için başvurduğunuz farklı arkadaşların konu hakkında ki düşüncelerinin, aslında çok kolay olarak çözüme ulaşacağımız konuda çözümsüzlük halinde kalmışızdır dolayısıyla bir sıkıntı beraberinde başka sıkıntıları getirerek olayı çözmekten öte diğerlerini çözmeye odaklanmışızdır
Bu çözümsüzlük genellikle ‘’Zincir Tepkisi’’ olarak adlandırılır
Aynen hayatımızda ki olayları çözelim derken başka olayların karışarak çözüme ulaşmasına örnektir
Sorites Paradoksuna bir örnek;
Bir kum yığınını düşünelim
Bu kum yığınının, kum yığını olması için kaç kum tanesinden oluşması gerektiğini düşünün.
Kimileri bir kum tanesini bir yığın olarak kabul ederken, çok sayıda kum tanesini de bir yığın olarak düşünmek zor olacaktır.
Ya da tersine kimileri çok sayıda kum tanesini bir yığın olarak kabul ederken bir kum tanesini yığın olarak düşünmek zor olacaktır
Son durumda kuşkusuz herkes bu sonuca karşı çıkacaktır. Öyleyse nerede hata yapıldı?
Bu durumda, nerede kesileceği belirsiz bir sınır ortaya çıkar ve paradoks da buradan kaynaklanır.
Sorites Paradoksuna ikinci örnek;
Başımızdaki saçlarla kaplı, yani kel olmadığımızı varsayıyoruz
Kel değilsek kafamızda yaklaşık 100.000 saç telimiz vardır
Şimdi saçımızın bir tanesini kopartırsak bu sizi kel yapar mı?
Tabi ki kel yapmaz çünkü geride 99.999 saç teli kafamızda hala vardır
Saçı koparmaya devam edersek gözle görülen bir kellik ortaya çıkmaya başlayacaktır ki tam bitirdiğimizde artık kel olarak adlandırılacağız
Sonuçta kel değilken, kel oldunuz
Sebep bir sürü etken var, burada ki kendinizin saçınızı koparmak diğer etkenleri saymadan
Tersine kel iken saç ektirerek kel olmaktan kurtulmak gibi
Etrafımıza baktığımızda insanlar ikiye ayrılıyor
Sigara içenler ve içmeyenler diye
Bunlara sorduğunda neden içemiyorsunuz? Ya da neden içiyorsunuz?
Emin olunki cevaplar kendilerine göre farklı olacaktır ve de sebepleri de vardır
İnansanız da inanmasanız da, kendileri bilir
Sigardan söz etmişken Sorites Paradoksu için sigara örneğini verelim
Sorites Paradoksuna üçüncü örnek;
Sigaranın zararlı olduğunu bilmeyen yoktur ve bu bilimsel olarak ta kanıtlanmıştır
Buna rağmen sığara içenlerin sayısı gün geçtikle artmaktadır
Sigara içenlerin iddiası ‘’Bir tanesinden bir şey olmaz ‘’ ,’’Günde bir taneden ne olacak’’mantığı ile içmektedirler
Hâlbuki ‘’Sigara adam öldürürü’’
Mantık aslında bir Ölümcül mantıktır, ‘’Sigara Beni Öldürmez’’
Sen içmeye devam ette bak nasıl öldürür, öldürse iyi seni sürüm, sürüm süründürür
Ölmek için yaratana dua edersin
Sığara hakkında belli olan sonucu görmek istemezler devekuşu gibi boyunlarını kuma gömerler onlar
Sigara içen kendince ürettiği ‘’Bir sigarada ne olur ki’’ mantığını her sigara için dediğinden sanki içtiği sigara ilk içtiği sigaraymış havasına bürünür ve “Bir sonraki sigara beni öldürmez” diye akıl yürütür
Daima aynı mantıkla içilen sayısızca sigara ama ne yazık ki sonsuza kadar değil
Bir yerde sona ulaşılıyor ve ‘’Puf’’ oluyorsunuz yani ölüyorsunuz
Deme ki ilk ve son sığara da olsa ‘’Sigara sağlığa zararlıdır’’
Biride aynı binide aynı
Başı da ölüm, sonu da ölüm
Yukarıda verdiğimiz örneklerden de anlaşılacağı üzere yapılan tartışmaları içeren bir mantıksal paradokstur, çözülemez bir bulmaca olarak görülmektedir
Tartışılan ve verilen örneklerde beklenilmeyen bir sonuçla karşı karşıya kalınca, geriye doğru gitmek gerekir ve Ortaya atılan ön şartlar ya da akıl yürütmelerde bir hata olmalıdır
Sorites Paradoksu; uzunluk-kısalık, büyüklük-küçüklük, zenginlik-fakirlik, şişmanlık-zayıflık gibi sayısız terimler için de uygulanır ama dediğimiz gibi ön şartları ve akıl yürütmeleri tam yapmalıyız, bunları ayıran kesin bir çizgi yoktur.
Günlük hayatımızdan; ‘’Bir kere çalmaktan hırsız olunmaz’’ ve ‘’Bir günah işlemekten günahkâr olunmaz ‘’ cümlelerini ile bunların terslerini düşünerek oluşturduğumuz önermeleri de size bırakıyorum
‘’Bir kere çalmakla hırsız olunur’’ ve’’ Bir günah işlemekle günahkâr olunu’’
Bırakıyorum ama günümüzde ki yaşam tarzını, ön yargıları, inanışları… Düşündükçe kesin çözümsüzlüğe gideceğinden adım gibi eminim
Çözüm ya da çözümsüzlük, ortaya atılan konunun kesin sınırların belirlenmesi, terimlerin net bir şekilde tanımlanamamasından kaynaklandığı görülmektedir buda maalesef mümkün olamayacağından
Bu da paradoksu çözmeyi oldukça zor bir hâle getirir ve felsefeciler tarafından uzun yıllar tartışılacağı anlaşılmaktadır
Hayatınızın karma karışık olmadan yalın bir şekilde yürümesi dileğimle
KAYNAK:
https://www.nkfu.com/sorites-paradoksu-yigin-paradoksu-kac-kum-tanesi-bir-yigin-olusturur/#google_vignette
https://bilgikolay.com/sorites-paradoksu-nedir/