Bu günlerde özellikle İş Dünyasın da çokça dile getirilen “Sesiz İstifa” çığlıkları duyulmaya başladı 
Nedir “Sesiz İstifa”?
Neden dile getiriliyor?
İsterseniz önce tanımına bakalım
Sessiz istifa: bir çalışanın mutsuz olduğu iş yerinde işten ayrılmak yerine İnisiyatif(üstünlük, öncelik) almayı bıraktığı ve sadece beklenen en az çabayı göstererek çalışma şeklidir
Yâda, en basit şekliyle bir çalışanın kovulmamak için mümkün olan en az şeyi yaptığı durumdur.
Yani “Elini taşın altına koymamaktır”
Yani “Sırtını devlete dayamaktır”
Yani “Çalışacak kadar enayi miyim”?
Yani “Nasıl olsa çalışan çok”
Yaniler uzar da uzar
 
Peki, nereden çıktı?
Sesiz İstifa, ilk önce ona bakalım isterseniz
Yıl 2021 
Bu akım Çin’de küresel salgın öncesinde “Tang Ping” (Yan gelip yatma) hareketi olarak başlamış olsa da tüm dünyanın gündemine girmesi Amerikalı bir Tik Tok fenomeninin paylaştığı ve “İşiniz hayatınız değil” videosu ile başladı 
Sonrasında pek çok kişi bu akıma katılarak “Sessiz İstifa” (Quiet Quitting) hashtag’i ile videolar paylaşmaya başlanıldı 
Patladı gitti

Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte çalışan grup özellikle gençler yavaş, yavaş işlerinden memnun olmadıklarını dile getirdiler
Burada ki memnun olmamak hayalindeki işte çalışmamak, beklenen maaşı alamamak, çalışma ortamını ve şartlarını beğenmemek, izinlerin sınırlı dengesiz olması, soysal güvenlik primlerinin yatmamamsı ya da eksik yatması, iş statüsü… 
Listemiz uzayıp gider
Gibi konularda huzursuz olduklarında mırıldanmalar başladı
Bu mırıldanmalar ilk önce kendi kendi, iken sonra en yakın arkadaşına sonra arkadaş gruplarına ve en sonrada sosyal medyada dile getirdiler
Patronlarına söylemedikleri sosyal medyada veryansın ettiler    
İlk önce tükenmişlik ve işten bıkma ile başlayan bu cümleler ilerleyen haftalarda bahanelerin artırarak devam etti
Nasıl olsa bir duyan ve önlem alan olacaktı

Sosyal medya da başlatılan bu haykırışlar her geçen gün ilgi çekti ve kendini bu durumda olduğunu hisseden herkes burada buluştu
Bu buluşma bir harekete dönüşmüş oldu
Bu hareket o kadar büyüdü ki duymayan kalmadı ve Türkçemize “Sesiz İstifa” şeklinde giriş yaptı

Sessiz istifa, tanımı gereği soyuttur
Bu nedenle sessiz istifanın iş yerinde olduğunu görmek kolay ama kanıtlamak oldukça zordur
Bununla birlikte, sessiz istifayı fark etseniz bile göz önünde bulundurabileceğiniz bazı sebeplerden dolayı görmemezlikten gelmek zorunda kalırsınız. 

Sesiz İstifanın iş yerinde uygulanış şekli çalışanların
Fazladan iş, liderlik rolleri veya sorumlulukları için gönüllü olmaması
Doğrudan hitap edilmedikçe toplantılarda konuşmaması
Mesai saatleri dışında e-postalara, mesajlara, telefonlara cevap vermemesi
İş tanımlarının dışındaki işleri geri çevirmesi
Ekibin geri kalanından izole olmak ve sosyal olaylardan kaçınması
Normalden daha fazla hastalık izni kullanması
Verilen işi geciktirerek ve geçiştirerek yapması
Gibi iş ötmeleri sayılabilir ki bunları çoğaltmak mümkündür

Eskiden böyle miydi?
Millet iş bulamıyordu, bulunca da terinin son damlasına kadar çalışarak aldığı maaşı hak etmeye çalışıyordu
Eskilerde işyerinde mutluluk diye bir şey yoktu
Herkes mutluydu mutlu olmak zorundaydı
İş bulduk ve evimize ekmek götürüyoruz
Şartları eleştirmek, amirine karşı gelmek nerede?
Sabahın köründe iş başında olunulacak, zamanında iş başlayacak çalışma şartlarına uyulacak patron ne zaman yemek, çay saati ve paydos demeden ve gitmek mümkün mü?
Bir işte yükselmek için patronun gözüne girmeden yok

En sonunda hareket o kadar büyüdü ki, işverenler işyerlerindeki verimlilik düşüşünü net bir şekilde fark edebildi
Zarar etmeye başladı 
Paracıklar yok oluyor, hızla azalıyor
Hazıra dağ dayanmıyor

Eski neslin çalışma azmi ile yeni ve genç nesil çalışma azmi aynı değil
Genç nesil iş hayatını deneyimle dikten sonra yeterince değer görmediklerini hissettikleri pozisyonlarda koşuşturmaca kültürünü reddetmeyi seçti. 
Yükümlü oldukları normal sorumlulukları ile günlük işlerine ek olarak ücret almadıkları ve terfi etmek için yapmaları beklenen ekstra görevler arasında keskin bir çizgi çekti.
E ne yapalım onları da biz yetiştirdik şimdi kimse sızlanıp, dertlenip, şikayetlenip durmasın

Birçok çalışan ise enerjilerinin çoğunluğunu daha mutlu olacakları ve daha fazla değer görecekleri işleri aramaya harcayarak bunu gösterdi.
Gençler öğle işlerde çalışmaları hayal ediyorlardı ki hayallerle iş girdikten sonra gerçeğin farklı olduğunu yüzlerine inen şamarla öğrendiler
Olmadı, böyle hayal etmemişler
İşe en iyi statüde gireceğim, yüksek maaş, özel oda, sekreter, makam arabası, istediğimde işe gelip gitmek… 
…mek
…mak lar
Nerde yoğurdun bolluğu? Diye sormazlarımı ah gencim
Alıştınız rahatlığa baba parası 
Baba paran var mı?  Diye soran olmadı
Baba para!
Baba para!
Evladım arkadaşları arasında mahcup olmasın diye her şekilde para bulup yolladı
Sen? Hayaller içinde okudun durdun
Okul bitti!
Hayat gerçek, şimdi?
Evet şimdi?
Hayaller olmadı başlandı serzenişler ve çaresizlik

Özel şirketler “Sessiz İstifa”  çığlıklarını duymaya başladı
Nasıl?
Karları azalmaya başladı
Yoksa çalışanlarının mutsuz olduklarından değil,
Paraları eksildi
O zaman çare çalışanlarını mutlu etmek zorunda kaldılar
Çalışanlarını düşündüklerini sanmayın
Böylelikle her iki taraf çare arayıp buldular
Çalışanlar istemeyi öğrendiler, patronlar vermeyi öğrendiler
Patronlar vermese daha çok veren patronlara gidecekler daha çok zarar edecekler
Verdikçe verdiler olmadı gene gençler mutlu olmuyorlar

Yöneticiler ve patronlar şunu fark ettiler ki, çalışanların mutluluğunu ve refahını sağlamak, şirketlerin başarısı için önemli bir unsurdur. 
Bu nedenle, bugünün iş dünyasında çalışanların mutluluğu ve iş tatmini yönetimin gündeminin en üst sıralarında yer almaktadır.
Şunu da açık ve net söylemek isterim ki istisnalar kaideyi bozmaz
Bunları yapmayan işçileri köle gibi çalıştıranlar hala vardır ve var olacaktır

“Sessiz İstifa” özünde koşuşturma kültürüne (Hustle Culture) bir başkaldırı iken serbest çalışmaya (Gig Economy) geçişi işaret ediyordu. 
“Sessiz İstifa”  Y ve Z kuşağının dönemlerine rastlasa ve dile getirseler de çok daha önceden beri hayatımızda olduğunu söyleyebiliriz. 
Duyarız özelde, devlette iş başında  “Adam yatıyor biz eşek gibi çalışıyoruz “,”Patronun adamı tabii ki çalışmaz”,”Kalorifer dibinden ayrılmaz ama bütün ödülleri o alıyor”,”Çalışınca bütün yükü sana yüklüyorlar buldular garibanı”,”Bundan sonra bende kalorifer dibinde yatacağım”,”Bu paraya bu kadar iş”,”Ne kadar para o kadar ekmek”…serzenişleri 
Hatta kendi serzenişlerimizi hatırlayalım derim

Henüz Türkiye'de bu konuda sosyal medyada “Sessiz İstifa “ile ilgili bir işaret yok.
Belki de var ben duymadım
Ama bu gidişat bizde de yakında dile getirileceği sinyallerini vermekte
Yan gelip yatmak sessiz ve istifa değilse, tam olarak nedir? 
Buyurun size bir sessiz istifa
“Olduğu kader olmadığı kader”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.