Sahte bal mevzusunun meclise kadar giden gündem maddesi olduğunun altını çizen Erdal Odabaş, “Orada ciddi sonuçlar paylaşıldı. Paylaşılan sonuçlar derhal müdahale edilmesi gereken bir genel halk sağlığı meselesi boyutundadır. Acilen dolum tesislerinde ve raflardan numunelerin alınıp hemen gerekli kontrollerin yapılması gerekmektedir” dedi,
Üreticilerin dağda bayırda her türlü yaban hayata karşı risk altında çok meşakkatli ve titiz bir çalışma sergilediklerini dile getiren Odabaş, “Sonunda dünyanın en zengin besinini üretiyorlar. Ürün üreticinin elinden çıktıktan sonra bozuluyor.
İstisnasız bal toptancılarının hepsi balı analiz ettirerek üreticiden aldığı için market raflarındaki olumsuzluklar ile ilgili bal üreticileri sorumlu tutulamaz. Ne yazık ki böyle bir algı oluşturulmuştur. Arıcı balını markette satamıyor, buna imkanı da gücüde yoktur. Her türlü olumsuzluk bal arıcının elinden çıktıktan sonra başlıyor.
Biz tüketicinin bala uygun fiyatlardan ulaşmasının aleyhinde değiliz. Ancak ucuz diye glikoz tüketmesine de rıza göstermeyiz. Yetkilileri işlerini yapmaya davet ediyoruz.
Kodekse uygun balların kavanozlanarak satışını taahhüt eden marka balların olumsuzluğunun üreticilerimize yüklenmesi hem üreticinin hem tüketicinin mağdur olmasına neden olmaktadır. Vatandaşlarımız Tağşişli olduğu düşünülen ballar için gıda ihbar hattı kullanılarak gereğinin yapılmasına destek olmalıdır” şeklinde açıklama yaptı.
Şükrü Demiray