NASIL BİR GELECEK ISTENDİĞİNE DAİR

Bireylerin, toplumların, şehirlerin, kendilerince anlamlandıra bildiklerinin tutarlılıkları olarak bir araya getirilenlerin özeti

olarak !! Nasıl bir gelecek istendiğine dair istikametin eğilimleri için kendi sahiplene bildikleri mevcudiyetlerinde kilerinin yeterlilik dahilinde olup olmadıklarının yanı sıra. Bir de, nasıl bir gelecek istediklerinin uğrunda acaba içerisinde bulunup ta gitmekte oldukları istikametlerinin, yeterli ve geçerli olup olamayışları bakımından. Ne kadar geçerli, ne kadar geçersizliklerine dair doğruluk ya da yanlışlık payının olduğu hakkında !!

En doğru olana yaklaşıcı doğru bilinç, gelecek isteğine dair, baştan kazanımı işaret edici bir tılsımın kıvılcımlarıyla aydınlanılmış gibisine !! Bahsedilen tanımın çizimi ya da; aynı uğurda başka alternatif ciddiyetini gale aldırarak. Gayet

muntazamlaştırıcı sahidendik yetilerini samimiyete aldırtarak !! Yeterli ve mecburi hususi başarıları içeriklendirici

BİR GELECEĞE GÖTÜRÜCÜLÜĞÜN metodunu; kabul aşamalarıyla oluştura bilmiş olmaz mı ?? Elbette olur.

▪︎▪︎▪︎Nasıl bir gelecek istediklerine dair, her bir

geleceklerinin önemini arz ede bilen: Bireyler, toplumlar, şehirler, ülkeler, devletler ; eğer yararlılık konularını arz ede biliyorlar ise !! Dikkat etmeleri hususunda öncelikle gerçekten irdelenmeleri gerekenlerle. İrdelenmemeleri gerekenleri ayrı ayrı kategorize ede bilerek. Her birini yarınları adına, yani geleceklerine yönelik gayretli mecburiyetleriyle değerlendirebilci olmalarına. ZARARLARINI ÇOCUKLA

RINA ÇEKTİRMEYİCİ kararlılık hallerinin

sınırlarını geniş tutmaları denir ki !! ki !! Bu özellikleri genellikle ihtiyaçlarını giderici, kendilerini kategorize edici, değerledirici, sıfatlandırıcı, karşılığı olduğu kadarıyla. Sahiplenişli sahip olduklarıyla aidiyetleştire bildiklerinin mevcudiyetlere dair ölçüleri kadar gerçekleşicidirler ki !! İşte, NASIL BİR GELECEK İSTENMİŞLİĞİ DE. Aslında bunun içerisin de bulunmuş olur.

▪︎▪︎▪︎İşte bireyler, toplumlar, şehirler için ; yılların manalandırılmaları için icap ettikçe. Geçip giden süreçleri adeta ziyaret edercesine özellikle de !! Nasıl karşılanışlarını önemsemeleriyle. Gayet doğrudan yaşadıkları dünyaya gönül koyucu, memnun olucu, göz doldurucu ya da mahrumlucu, ahdedici veya dünyalarından geçici, zorla taşıyıcı ya da çokça zorluklarla karşılaşıcı...... olmalarıyla karşı karşıya

kaldıkları gaddar hususlara !! İstisnalar haricinde azami gayretlerinin yetmediğini doğrulayan bu bireyler, toplumlar, şehirler için ; nasıl bir gelecek isterler diye sorulunca ?? İlle de etkin faydaların gerten yüreklere ve zihne geçiş kapılarına

yükledikleri insani kesinliğin şiddetiyle. Olumlu, olumsuz, her çeşit fiiliyata yönlendiren şuursallığın insanlık üzerindeki dinamikliğini de faydalı hale getire bilen geleceği gözler görmek istemez mi ? İster elbette derler. O hâl de, gözlerimizin kapaklarını açarak betimleyelim de. İnsan etkinliklerinin nakaratı olan yani : NASIL BİR GELECEK istendiğine dair ; sürekli tekrarlanışın uzun uzadıya açılan kapısını biraz da biz aralayalım ve yürek ten görüp gözden okuyalım ki.

▪︎▪︎▪︎Tıpkı gece yolculuğun birindeki yıldızların pırıltılarını saçtığı gibi. Hızla artan hayat, yaşamak maksatlarının en geçerli maksatlarıyla açılan zihnimizin beynimize

yazdığı düşünüş kitabesiyle. Tıpkı enginlerden yükseğe, yıldızların pırıltılarına yükselircesine. Şuurumuzun yücelikleri

ne yükseldikçe tutulduğumuz canlı olmanın, yaşamanın, hayatın devamının gök gürlemelerine, fırtınalarına, yağmurlarına, yıldırımlarına, kar, dolu, soğuk ve karanlıklarına ; metaforlu tanımlarına karşı !! Gerçekten arayışlı su hayat yolculuğumuzun izahında ; sosyo, ekonomik,

siyasal, kültürel sorunlarımızı aşabilecek kadar konum ve forma uygun muyuz gerçeğini tıpkı yıldızların pırıltısı gibi içimizi karartanları açığa çıkarmamıza sebebiyet !! Gerçekten arayışlarımızın izahı olarak : Düşündürücü geçerlilikleri tane, tane seçtiren, huzur vaat eden ya da isyancı ruhumuzu harekete geçire bilen, zenginliklerle şöhretlilik arayışlarına sevk edebilen, zinde tutan veya çöküntülere meylettiren,

çaplı, çapsız etkinliklere sebebiyet verdi ren, hayallerin peşlerinden sürüklendiren, yetişilip, yetişilmezliklerle özelliklede umulanların, umutlanmaların çabalarıyla

adımlar attıran... Evet farklı biçimlenişli algılanışlarıyla. Aslında her bireyin, her toplumun kendilerine göre geçerliliklerine göre arayışlarıdır diye bileceğimiz kadar

benimseyiş, kavrayış ve tarz zorunluluğu olan !! NASIL BİR GELECEK İSTEDİKLERİNİ, gözleriyle okuduklarında, gözlerinden okunduklarında ; sınırlarını yıldızların pırıltılarına kadar götürmek istedikleri belli olmaz mı ?? Evet olur.

▪︎▪︎▪︎Çünkü zamanlarında sosyo, ekonomik, siyasal, kültürel olarak daraltıcı, bunaltıcılıkla. Çoğunun inşa edemediği hayatlarının, yaşantılarının adeta. Yıldızların ışıyıcı serpintilerine bile muhtaçlıkları hiç bir zaman bitmemiştir ve hele de !! Günümüzün ışımalarının pırıltıları bitmiş olan yönetim sistemleriyle biteceğini, maalesef sanmıyorum.

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

İsteklere kavuşmak yüreklerin çabasıdır.

Yeter ki maksatların engelleyicileri karartmasınlar.

Karşılık çoktur da, bir o kadar da mümkün olmayıcı da çoktur şu hayatta. Kolaydır algıların bildiklerine ulaşması.

Hep bağlı kalınmaz, yıldızların bile gevşemeleri vardır. Hayattan ve sahip olmalardan seyreldikçe boşluklara dökülür hayat. Kimse statü yapmasın, mümkün olucu kazanımlarına güven duysun, çünkü !! İstediklerinizi kazanma yoluna ve yürüyüşüne çıktıysanız eğer !!

Yıldızların bile sizlerle olma hayali eftâldir beğenide arızalı olmayın yeter.

Kavuşmak, maksatlarda kararlılıktır.

Tıpkı sararmış dal ve yapraklar gibi..

Heveslerinden beslene beslene hayatta kalanların heveslenişleriyle.

Ruhlarını yıkayan umutlanışların illâki !!

Gevşeyip de dökülmeleri kolayca olmaz.

Çünkü, sırt üstü düşmüş olsalar da !!!

Gözlerinden yüreklerinin okudukları.

Serpilmiş ruhlarının topladığı, yıldızların.

Uçsuz, bucaksız pırıl pırıl pırıltılarıdır.

Bu pırıltılarla umutlarını yıkayan dünyalarındaki yapayalnızlıklarını gidererek.

Ruhsal ve bedensellik iyileştirmeleridir.

Etkin getiriler, daha özgün ve daha açık

bir anlam taşıyıcıdırlar ki !!

Yararlılıkları uğruna, gerçekten ihtiyaçları adına ihtiyaçlarını iyi seçe bilmek.

Çok daha önemli, imgeleyici tarzdır ki !!

Tutarlı ve şahane hayat yolculuğunda.

Keskin,kesin duyularla sorunlar yaşamak

istenmiyor ise eğer.

Arzuları yıldızlara yükselten gönlümüzü.

Haz dizayn edici ruhumuza - huyumuza.

yani gerçekten de.

Var oluş orijinalliğine teslim edelim ki !!

Daha da ileriye giderek kendilerini adeta.

Yıldızların ışımalarından bile daha büyü

türcesine herkesi bir hiç görmesinler.

O halde gelin şu insanlığa seslenelim ki.

Şayet gönüllerinizi insanlık adına yükselte bilir iseniz !!

Bakınız şu dünya ya işte o zaman, anlayıp

hisleneceksiniz ki.

İnsanlığın , yıldızların pırıltılarına kavuşurcasına GELECEK İHTİYAÇ, İSTEK VE SEÇENEGİ !!! Mutlaka Asıl Ve Asil Yönetim Sistemleri olacaktır. Çünkü !!

Hakikatler, yaşantılarla pırıldaya gelirken.

İnsanlık da kendi varlıklarının dinamiklik. Geçerlilikleriyle bildiklerine göre !!

Yeryüzünün dinamikleri de yıldızların pırıltılarına dayandığına göre !!

Aslında , bireylerin, toplumların, şehirlerin,

ülkelerin, devletlerin GELECEK İSTEKLE Rİ de !! Yönetim Sistemlerine dayanır der.

Pırıltıları olanlar(Yavuz Yurt).