MADDİ VE MANEVİ TÜKENİŞ: KUMAR

Evladını yetiştirirken baba, anne yapması ve yapmamsı gereken kuralları yeri geldiğinde veya daima hatırlatarak hata yapmamaları için ellerinden gelenleri yaparlar
Bu öğütleri tutan, tutamayan evlatlar olmaktadır
Tutmayan evlatların sonları hem kendileri hem de aileleri için felaket olmaktadır
Hatta bu son yakın çevresine, mahallesine kadar yansımakta
    
Bu günlerde sosyal medyada hayatımızın zehir eden sadece bir beladan bahsedilmekte 
Diğer belaları hatırlatmak istemeden bahsedilen bela kumar belası
Dinlediğimiz haberlerde takip ettiğimiz sosyal medyada sonuçların hep felaketle bittiğini öğrenmek üzücü
Bu belaya çocuklar, gençler ve belli yaşa gelmiş kişilerin olması durumu iyice vahim bir hale getirmişidir

Kumar belasının hızla yayılmasının en büyük sebebi gene televizyonlardaki özel programlar ve sosyal medyadan kaynaklanmaktadır
Kişilerin dinledikleri, okudukları ve seyrettikleri hep iyi hayatı, lüksü, prestiji vurgulayarak sundukları oyunlarla bu batak insanları bir kara delik olarak içine almakta

Cuma Hutbesinde Diyanet İşleri Başkanlığı çok güzel ele almıştır kumar illetini
Yüce dinimiz İslam’ın şiddetle yasakladığı haramlardan biri de kumardır. 
Kumar; birisinin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı haksız bir kazançtır. 
Kumar; sevgi ve kardeşlik duygularını yok eden; kin, nefret, düşmanlık ve intikam duygularını körükleyen zararlı bir alışkanlıktır. 
Kişinin akıl ve ruh sağlığını bozan, aile huzurunu yok eden, kazanma hırsıyla bencil ve menfaatçi insanlar yetiştiren bir hastalıktır.

Dinimizde şiddetle yasaklandığını, haksız kazanç olduğunu, sevgi ve kardeşliği yok ettiğini, kini, nefreti, düşmanlığı, intikamı körüklediğini ve en sonunda da akıl, ruh, aile huzurunu bozarak bencilliği ve menfaatçiliği ön plana çıkardığını detayıyla anlatılmakta
Buna rağmen biz Müslümanlar duymayarak, görmeyerek devam demekteyiz

Yüce Rabbimiz, Mâide sûresinin doksanıncı ayetinde kumarın haram olduğunu şöyle haber vermektedir: “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.”
Cenâb-ı Hak, bu ayetin hemen ardından kumarın haram kılınmasının sebeplerinden birisini de şöyle ifade etmektedir: “Şeytan, içki ve kumarla,  aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?”

Rabbim uyarmış dinleyen kim?
İçki, kumar, fal… 
Şeytanın işi olduğunu
Bunlara bulaşanların insanlar arasına kin, düşmanlık sokarak namazı unutturup dolayısıyla yaratanı unutturmak istemekte
Kumar oynayanlar kadar bunu oynatanlar ve bunlara alet olanları da unutmayalım
Bana göre oynayan ve oynatanlara cezaların en ağırı verilmelidir ve birçok sosyal haklardan mahrum bırakılmalı

İsmi ne olursa olsun, gerçek hayatta ya da dijital mecralarda oynansın, yasal olsun olmasın, kumarın her çeşidi haramdır. 
Zira her yasal olan, helal değildir.
Dolayısıyla masa başında veya sanal ortamlarda oynanan; kazananın kaybedenlerden haksız kazanç elde ettiği oyunların tamamı kumardır, haramdır. 
At yarışlarında oynanan ganyan, kumardır, haramdır. 
Hayvanların dövüştürülmesi gibi vahşete dayanan her türlü oyun ve bu oyun üzerinden elde edilen kazanç, kumardır, haramdır. 
Bütün şans oyunları, yılbaşı, özel gün ve haftalar vesilesiyle çekilen piyango, kazı kazan ve şans topu gibi oyunlar kumardır, haramdır. 
Dijital mecralarda oynanan bütün bahis oyunları; toto, loto, iddia gibi dinen meşru olmayan oyunların hepsi kumardır, haramdır.

İslam dinine göre asıl olan, rızkımızı helal yollardan kazanmaktır. 
Bu sebeple, faiz, kumar ve benzeri haram yollardan elde edilen parayla sevap beklenerek hayır hasenat yapılamaz. 
Cami ve mescit inşa edilemez; hac, zekât ve kurban gibi mali ibadetler yerine getirilemez.

Maalesef, bugün, internet ortamında türlü hilelerle ve bazı sosyal medya fenomenlerinin yayınlarıyla nice insanımız kumar tuzağına çekilmektedir. 
Mobil cihazlar, çevrimiçi oyunlar ve e-sporlar aracılığıyla nice gencimiz sanal kumar bataklığına itilmektedir. Televizyonlarda, gazetelerde, hatta en basit internet oyunlarında dahi kumar reklamları verilerek küçücük yavrularımız bile bu kötülüğe özendirilmektedir.
Hâlbuki mahremiyet sınırlarını ihlal eden, haramların yaygınlaşmasına sebep olan, dijital platformlar ve farklı ortamlarda kumar oynamayı özendiren bu reklamların engellenmesi; dinî, vicdanî ve insanî bir sorumluluktur.

Kumar, hem oynatan hem de oynayan için maddi ve manevi bir tükeniştir. 
Kişi, kumarda kazanınca başkasını, kaybedince kendini zarara uğratmaktadır. 
Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi kumardan korunmanın en etkili yolu ise ona hiç başlamamak, kumar oynayan ve oynatan insanlarla bir arada olmamaktır. 
Öyleyse, nice ocaklar söndüren, nice yuvalar dağıtan, nice felaketlere sebep olan kumar belasından uzak duralım.
Gençlerimizi ve çocuklarımızı her türlü bağımlılıktan korumak için; onlarla sevgi, muhabbet ve güven temeline dayalı bir ilişki kuralım. 
Onların iyi arkadaşlarla ve iyi ortamlarda yetişmeleri için gayret gösterelim. 
Kumarın; içki, yalan, dolandırıcılık ve cinayet gibi büyük günahlara sebebiyet verdiğini asla unutmayalım.

Duyduklarınızı ve bildiklerinizi insanlarla da paylaşmak önemli
Bizlere düşen her ortama da yeri gelsin gelemesin doğruları, bildiklerimizi dilimizin döndüğü kadar anlatmak, paylaşmak 
Dinleyen dinlemeyenlere anlatsın
Usanmadan bıkmadan üzerimize düşeni yapmak vicdani borcumuzdur

Eskilerde köy odalarında yaptığımız bu sohbetleri kuracağımız muhtar odalarında, yaşatılan köy odalarında ya da köy odaları tarzında ki yerlerde yapmalıyız
Hem de çok acil 
Bu tür yerlerin çoğalması belediyeler, muhtarlıklar ve diğer sivil toplum kuruşları el atmalıdır 
Yoksa gençliğimiz ve geleceğimiz çökmek üzere
Bir elden giderse dönüşü çok zor olur
Hastalığı olmadan önlemek daha az masraflı ve daha hızlı olmakta
 
Sözümüzü Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in şu hadisiyle bitiriyorum: “Hiç kimse elinin emeğiyle kazandığından daha hayırlı bir rızık asla yememiştir...” (29/11/2024 Cuma Hutbesi)