Müft mesken sanur cihânı kişi
Nakd-i ömrün verir kirâ yerine
Bursalı Abdî
(Beleş mesken sanır dünyayı kişi
Ömür nakdini verir kira yerine.)
Hiç iyi gelmemiştir kasım bana, psikolojikte olabilir bu durum bilmiyorum, bilemeyeceğim.
Belki de birçok insan içinde durum böyledir, onlar adına bir söylemiyorum, söylemeyeceğim.
Bu yılki kasım tüm yılın özeti gibiydi. Her aydan birer ikişer gün yaşadık. Çoğu zaman sisli dumanlı, bazen sıcak bazen soğuk ve birçok tohum da çatladı kasımda.
Stres sıkıntı, dargınlık yorgunluk, bir nebze huzur ve mutluluk, yetmedi karamsarlık ve hüzünle de tanışmış oldum.
"sürüyü güden kurdu görür " misali yaşadıkça her şeyi görerek şahit olarak yaşlanıyoruz hasıl-ı kelâm.
-Sükûtun Sitemi-
Aldanma geceyi bölen çığlığa
Ses ışıkta ışık seste saklıdır
Sevdanın nağmesi düşer boşluğa
Sükûtun içinde beste saklıdır
İçimde, derinde buruk bir hüzün
Verir haberini vakitsiz güzün
Gönlümün buğulu camında yüzün
Sesin ufkumdaki siste saklıdır
İçimde nicedir bir çocuk ağlar
Sükût sitem olur dilimi bağlar
Kurulunca can evime otağlar
Sohbetin ezgisi dosta saklıdır
Hasret gözlerimi yorduğun bakış
Gurbet yüreğimi sürdüğün yokuş
Sevda can evime vurduğun nakış
Vuslat düşümdeki süste saklıdır
Bilmem gözlerinin bana kastı ne
Gam ordusu kurup salar üstüme
Öfke bağdaş kurar aşkın postuna
Sükûtun sitemi usta saklıdır
Hatıralar Albümü, S. 127.
(Talat Ülker)
- Ateşe şiirler-
Her şey can derdinde sönen mum bile
Ölüm denen gerçek götürmez hile
Ateşin gözüyle bakınca küle
Yanmak neye denir anlarsın belki.(Arap Kurt)
Hayat bir mum imiş elde eriyen,
İnsan yolcu imiş kabre yürüyen.
Dünya perde imiş gözü bürüyen,
Duman neye denir anladım şimdi.(Mustafa Erkenekli)
Bahar olur elbet; yaz gelir dile
Kardelen kaderi çekilen çile
Zemheri eliyle değince güle
Donmak neye denir anlarsın belki.(Arap Kurt)
Baharla yaz bitti getirdim güzü,
Temmuzda dondurdum ovayı düzü.
Güller yitirince gece-gündüzü,
Zaman neye denir anladım şimdi.(Mustafa Erkenekli)
Ey yalan dünyanın yorgun hamalı
Söküğün çoğalmış urban yamalı
Neylersin seninle gelmeyen malı
Kanmak neye denir anlarsın belki.(Arap Kurt)
Sırtıma kahırdan yükler sarıldı,
Beynim darmadağın, ruhum yarıldı.
Tebessümüm gözyaşımla karıldı,
Güman neye denir anladım şimdi.(Mustafa Erkenekli)
Yağmura su dersin güneşe ışık
Harama tat vermez altından kaşık
Tersine dönünce aynalı beşik
Sanmak neye denir anlarsın belki.(Arap Kurt)
Yağmura hasretim, güneş yabancı,
Kaşık salladığım; dert ile sancı.
Aynada gördüğüm suret yalancı,
Ferman neye denir anladım şimdi.(Mustafa Erkenekli)
Kibrin kıskacında kalabalıklar
Suyun ezgisiyle ağlar balıklar
Zikir’e dalınca bütün varlıklar
Anmak neye denir anlarsın belki.(Arap Kurt)
Hırs değirmenine düştü her tane,
Okyanus kurudu, deniz virane.
Derviş dergahında oldum pervane,
Kirman neye denir anladım şimdi.(Mustafa Erkenekli)
Arap Kurt
Mustafa Erkenekli