Mevsim Kış
Malum “Kış ayı dert ayı” derlerdi, çünkü eskilerden odun, kömür sıkıntılı çok pahalı
Birde kış uzadı mı dertler katlandıkça katlanır, garibanın sırtına binen yükün ağırlı artardı
Sanki şimdiler de farklımı belki odun, kömür yakan oldukça azaldı ama yerine gelen doğal gaz fiyatları garibanın sırtına binmeye devam etmektedir
Sadece doğal gazla kalsa…
Mevsim Kış
Gündüz kısa, gece oldukça uzun
Hava buz kesiyor mecburen evdesiniz
Ev kapısından içeri girdiğinizden itibaren ertesi gün aynı kapıdan çıkana kadar dört duvar arasında mevsimsel mahkûmluğunuz devam edecek
El mahkûm, bir geceliğine
Zaman bir şekilde geçmek zorunda
Gelelim gecenin programına
Akşam yemeği, mutfağın toparlanarak en son bulaşık makinesinin düğmesine basarak oturma odasına geçiş
Televizyonun karşısına büyük bir zevkle oturarak kumanda ile tüm kanalları hızla gezip güzel program bulup seyretme hevesi
Maalesef olmadı
Birazda telefonla, azda bilgisayarla oyalandık saate bak daha çok saat var
Yatmaya var, üstüne meyve gözler televizyonda elde kumanda kanalları baştan sonra gez geri gel sondan başa
Saate bak daha çok saat var yatmaya
Birazda üstüne çerez
Saat, eh ilerledi ama bu seferde açıktık
Ekmek arası beyaz peynir yanına da bir bardak ağzı yakarcasın süt
Karın oldu davul
Saat tam uyku saati
Yat yata bilirsen bu midenin üstüne
Yatakta dön oyana bu yana olmadı
Birazda kuzu sayalım kaçta kaldık?
Yok, uyku gelmedi,
Dön, dön uyuyabilirsen
Tam gözün aldı alarm kalk saati
İşte size bir kış gecesinin tarifi
Sabah oldu uykusuzsun işe gitmek zorundasın da
Hızlıca giyindik az bir kahvaltı sıkıntılı yolculuk iştesin
Halin bitap biran önce işini bitirip eve gitmek istersin
İş bitti sıkıntılı bir yolculuk gene evdesin
Yukarıdaki tarifin aynısının tıpkısının tekrarı
Gel de psikolojin bozulmasın
Ne umuştuk ne bulduk
Sonuç kendi kendini yemeler ortalığa sataşmalar, kızmalar, bağırmalar…
Kendin mutsuzsun etrafını da mutsuz senin yüzünden
Kış mevsimi ülkemiz de oldukça uzun geçmekte, demek ki bu uzun sürede biz mutsuzuz, asabiyiz, hırçınız, kızgınız, öfkeliyiz…
Buz gibi havada size sıcak bir müjde vermek isterim içiniz ısınır, bilesiniz ki bu durumda olan sadece siz değilsiniz
Dedik ya baştan “Kış ayı dert ayı” onun için üzülmek yok
O halde kış ayını kendimize dolayısıyla çevremiz yaz ayına çevirelim
Gülelim, eğlenelim, konuşalım, bu soğukta sakalaşalım, sarmaş dolaş olalım
Yani soğuğa inat hayatı sıcak edelim
Her daim pozitif olup etrafımıza pozitif duygular dağıtalım
“Evrene pozitif enerji verelim” derler ya
İşte tam ondan
Mevsim Kış
Soğuk hava geliyor; Hemen kendinize iyi bir kitap bulun ve içinizi ısıtın. (Cynthia Swanson)
Hava soğuyunca değil, yüreği soğuyunca başlarmış insanın kışı. (Elif Şafak)
Hava soğuduğunda, gölge veren ağaçları unutursun. (Japon Özdeyişi)
Hava bozdu benimle beraber matem tutuyor. (Oğuz Atay)
Yüreklerin kulakları sağır, hava kurşun gibi ağır… (Nazım Hikmet Ran)
Mevsim İlkbahar
Canlanmakta doğa
Her yerde açan çiçekler, yapraklanan ağaçlar, yavrulayan hayvanlar…
İnsanın içi kıpır, kıpır
Sanki yeniden doğarcasına mutlusun, umutlusun, hevslisin, heycanlısın…
Kanın ve kalbin bile delicesine atıyor
Çünkü her ilkbaharda yeniden doğuyorsun
Kendine bir can yoldaşı aramaktasın hem de senin gibi yeniden doğan
Sen mutlu oldukça herkes seninle mutlu
Yüzünde gülücükler, neşe, mutluluk, sevgi, saygı, hoşgörü…
Seninle yeniden doğmuş sanki
Mevsim İlkbahar
Zaman o kadar hızlı akıyor ki, bitmesini istemiyorsun ama nafile
İyi havalarda, kötü havaları da düşün. (Thomas Fuller)
Havayı geldiği gibi, rüzgârı estiği gibi, kadını olduğu gibi kabul edin. (Alfred de Musset)
Hava açtı birden, gülüşün sandım. (İbrahim Tenekeci)
İçime çektiğim hava değil, gökyüzüdür.(Ülkü Tamer)
Mevsim Yaz
İlkbaharda aldığın hazların meyvelerini topluyorsun
Birken iki oldun
Tüm güzel duygularını ikincinle paylaşıp sonralar diğerleriyle paylaşıyorsun
Zaman hızlı aksa da sana kırk sekiz saat gibi gelmekte
Tüm güzellikler ve iğlikler yüreğinde olup yüzüne yansımış
Yeniden doğup yaşamayı öğrenmişsin
Yaşıyorsun, yaşayacaksın
Mevsim Yaz
Ciddi olmak için hava fazla güzel! (Halide Edib Adıvar)
Aklımı kaçırdıysam bana göre hava hoş. (Saul Bellow)
Pencereyi açın da içeri temiz hava girsin, taze fikirler girsin, yeni bir hayat tarzı girsin. (Anthony Burgess)
Mevsim Sonbahar
Havalar bulanıklaşıyor, bir sıcak bir soğu, bir yağmurlu, bir esiyor
Deli boran anı anını tutmuyor
Tarife gelmez bir mevsim
Sende ağaçların yaprak döktüğü gibi hüzün kaplıyor
İçine kapanıyor, hayattan elini ayağını çekiyor kabuğuna sığınıyorsun
Bakıyorsun ki kabuğunun içinde minicik olmuş hayat
Yünde hayatın yorgunluğu çizgilerle belirleşmiş
Yaşasam mı? Yaşamasam mı?
Gelgitler arasında bir Sonbahar
Hava güzel olunca bir şey değişmiyor.
Ben yine seni bekliyorum, yine seni seviyorum.
Yağmurdan sonra gelen güzel hava gibi umut oldun dünyama sevgilim.
Mevsim Sonbahar
Evet, hava güzel, ama içimde istek yok, bırakın evde kalayım. (Soren Kierkegaard)
Hava kötü dediğimde sadece havadan söz etmediğimi anlamak bu kadar zor mu? (Zülfü Livaneli)
Ben bazen çok kederleniyorum. Bazen, özellikle de hava kararınca; tek başıma otururken. (Dostoyevski)
Hayatımız böyle sisli bir hava içinde geçip gidiyor, etrafımızı bir türlü göremiyorduk. (L. Tolstoy)
Ne yaparsın?
Her şey gönlünce olmuyor isteyenin
Zamanla sevdiklerimiz kopuyor bizden, sen istemesen de biz istemesek de
Yine de bedava kokladığımız özgür ve temiz bir hava,
Kısacası memnunuz evimizde sevdiklerimiz olmasa da
Bunca telaş, koşturmaca, hırs, bunca çaba ne için
Hayat dediğin güneşli hava, masmavi deniz, ağaçlar, kuşlar
Birazda çok görmezlerse mutluluk…
Sonrası toprağın altı
Hepsi işte bu kadar…