Gürsoy, "Cinsiyet ayrımını merkeze almadan, toplumun haksızlığa uğrayan tüm bireyleri için yeni bir düzenleme yapılmalıdır" diyerek, konuya ilişkin açıklamasında şunları dile getirdi:
"ÖNDER İmam Hatipliler Derneği olarak, geçen yıl Temmuz ayında bir açıklama yaparak; “İstanbul Sözleşmesi’nin Dayatmalarını Reddediyoruz” demiş ve Türkiye’nin sözleşmeden bir an önce çekilmesini talep etmiştik. Cumhurbaşkanlığı kararı ile Türkiye Cumhuriyeti, kamuoyunda “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin ilgili maddelerini feshetmiştir.
ÖNDER olarak, alınan bu karar bizleri memnun etmiştir. Toplumların inanç ve kültür temelleri üzerine bina edilen ahlaki meselelerde dışarıdan müdahaleyi ve üstenci bir dili her zaman sakıncalı bulmuşuzdur. Bu temel itirazın yanında İstanbul Sözleşmesi’nin ve onu esas alarak çıkarılan yasaların sakıncalı taraflarını da kamuoyu ile paylaşmıştık.
Alınan bu hayırlı kararın ardından gerek yasama organına gerekse toplumun ilgili diğer resmi ve sivil kurumlarına önemli bir görev düşmektedir. Cinsiyet ayrımını merkeze almadan, toplumun haksızlığa uğrayan tüm bireyleri için yeni bir düzenleme yapılmalıdır.
Kadın-erkek, yaşlı-genç-çocuk ayrımı yapmadan, ancak toplumun dezavantajlı kesimlerinin varlığını da göz ardı etmeden, her türlü saldırıya maruz kalmış bütün vatandaşların haklarını koruyacak, onları güvende hissettirecek bir taslak metin çalışması yapılmalıdır.
Yapılacak bu çalışmada toplumun inançlarından kaynaklanan aile yapısı, milli ve manevi değerleri merkeze alınmalıdır. Konunun uzmanları ve paydaşları ile istişare edilerek yapılacak bu çalışmanın vakit kaybetmeden yasalaşması ve caydırıcı hükümler içermesi elzemdir.
Toplumda var olan kadına, çocuğa ve erkeğe karşı şiddetin ve istismarın ortadan kalkmasına yönelik yapılacak çalışmalara ve atılacak adımlara desteğimiz bundan sonra da devam edecektir. Bu bağlamda hassasiyetimiz, sadece insanların değil her türlü şiddete maruz kalan hayvanların da haklarını gözetecek genişliktedir.
Ancak, bu olumsuzlukların asıl sebebinin ahlakî yozlaşma olduğu, yasal düzenlemelerin yanı sıra eğitim ve kültür politikalarında yapılacak reformlar olmadan sorunlara kalıcı çözümler bulunamayacağını da bir kez daha vurgulamak istiyoruz.
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği olarak bundan sonraki süreçte de ailemizi ve toplumumuzu korumak adına konunun takipçisi olacağız."
Şükrü Demiray