“Çorum insanının refahına arıcılık tabanlı katkılar sunmak çok kolay ancak fazla emek ve sermaye gerektirmeyecek iyi niyetli yaklaşımları beklemektedir” diyen Odabaş, üst seviyede arıcılık yapılabileceğini ve sektörel bazda ciddi ekonomik kazanımlar elde edilebileceğini ifade etti. Her yıl 20 Mayıs’ın dünya arı günü olarak değerlendirildiğinin altını çizen Erdal Odabaş, konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi:
“Bu meyanda sektör içinde çeşitli faaliyetlerle arıcılık ve arıcı meseleleri gündeme taşınarak ve çözüm arayışlarına matuf konular konuşulmaktadır.
Çorum özelinde meseleye baktığımızda ilimizde profesyonel arıcılık yok denecek kadar azdır.
Genellikle ikinci iştir ve ya hobi olarak yapılan bir meşguliyet alanıdır. Genel profil böyle olmasına rağmen son birkaç yılda çok hızlı bir şekilde hobi arıcılık ilimiz özelinde yaygınlaşmaya başladı. Diğer bir gerçek de, ilimiz dışından gelen, işi arıcılık olan arıcıların ilimiz coğrafyasında aradığını bulmasıdır. İlimiz bu yönü ile bakir bir alan olup işsizliğin azaltılmasında ciddi bir alternatiftir. İlimizde üst seviyede arıcılık yapılabilir ve sektörel bazda ciddi ekonomik kazanımlar elde edilebilir.
Ancak bu yönde yapılıyormuş gibi gösterilen, tribüne oynamaktan öteye gitmeyen, tiyatromsu faaliyetlerle bir adım mesafe alınamaz. Paydaşların ötekileştirilmediği, siyasetin kirli elinin bulaşmadığı müstakil zeminlerdeki objektif çalışmalarla yol almak mümkün. Çorum insanının refahına arıcılık tabanlı katkılar sunmak çok kolay ancak fazla emek ve sermaye gerektirmeyecek iyi niyetli yaklaşımları beklemektedir.
Ülke ölçeğinde meseleye bakıldığında perişaniyet zirvededir. Coğrafyamızın gıda sektöründe kanayan yarası sahte bal meselesidir. Ülkemiz bu meselenin üstesinden gelemeyecek acziyette değildir. Muktedir siyasetin kirli ve bulaşık eli burayı da kirletmektedir. Tükettiği bal ürettiğinden fazla olma garabetine bir son verilmelidir. Sahadaki arıcı 200 TL eşiğinde bir kg bal maliyeti ile çalışırken A Marketlerde 70 TL ye satılan hilkat garibelerine bir an önce son verilmelidir.70 TL ye bal görünümlü sıvıların bal diye satılmasının ticaret ile yakından uzaktan alakası yoktur.
Milletin gözünün içine bakarak milleti aldatma faaliyeti olan bu saçmalığa müsaade eden siyasi kaygı yerin dibine batsın. Vatandaşın ucuz gıda temin etme arayışını sömüren, istismar eden adı bal olan bal görünümlü sıvılara derhal müdahale edilmelidir. Halkın sağlığı ile oynanmasına daha fazla müsaade edilmemelidir.
Bu fiili durum bir yandan halkın sağlığı konusu işin bir yönü iken, diğer yandan işine hile katmadan çalışan sahadaki arıcının emeğini, alın terini çöpe atmaktır. İş bununla da bitmemekte. Helal lokma peşinde koşan Anadolu Arıcısını bitirerek tamamen fabrikasyon uygulamalara evrilme söz konusudur.
Tenkit ettiğimiz sıvılar masumsa eğer kendine uygun bir alan ve isim bulsun ve faaliyetine o mecrada devam etsin, değilse arı görmeyen sıvıların bal diye satılması sahtekârlıktır. Bir diğer konu da zirai ilaçlamalardır. İlaçlamaların her türlüsünün gece yapılması zarureti vardır. Gündüz yapılan zirai ilaçlamalar ülke genelinde on binlerce koloninin sönmesine yol açan ciddi bir olumsuzluktur. Sadece gece yapılacak ilaçlama ile sorun çözülebilecekken bu uygulamaya neden geçilemez ne engel anlayabilmiş değiliz. 2024 yılı dünya arı günün tüm arıcılarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Sorunların çözümünde mesafe alabilmek ümidiyle.
Şükrü Demiray