Mart ayında hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, ağaçların erken çiçeklenmesine yol açtı. Ancak Nisan ayının başında yaşanan ani don olayı, çiçeklerin büyük kısmını yok etti. Normalde bu dönemde doğada bolca bulunması gereken nektar ve polen kaynakları don nedeniyle ciddi biçimde azaldı.
Arılar, yeterli gıda bulamadan kovanlara dönerken, birçok arıcı bazı kovanlarda hiç bal üretilmediğini ve bazı kolonilerin tamamen söndüğünü belirtti.
Bal Üretiminde Ciddi Risk: İklim Krizi Kapıda
İklim dengesizliklerinin bu şekilde devam etmesi durumunda, sadece 2025 yılı değil, önümüzdeki yıllarda da Türkiye’nin bal üretimi ciddi tehdit altına girebilir. Aynı zamanda tozlaşma açısından hayati rol oynayan arıların azalması, genel tarımsal verimlilik üzerinde de olumsuz etkiler yaratacaktır.
Üreticiler Çağrıda Bulundu: Destek Olmadan Ayakta Kalmak Zor
Çorum Bal Üreticileri Birliği, yaşanan afetin etkilerini azaltmak ve arıcılığı ayakta tutmak adına devlete ve ilgili kurumlara dört maddelik bir destek çağrısında bulundu:
1. Şeker ve Besleme Desteği
Don nedeniyle doğada yeterli besin bulamayan arılar için arıcılara besleme şurubu ve şeker desteği sağlanması gerekiyor.
2. TARSİM'e Don Teminatı Eklenmeli
Arıcılık sigortalarında don olayları da teminat kapsamına alınmalı. Ayrıca, arı hastalıklarının sigorta kapsamına eklenmesi ve prim desteğinin artırılması öneriliyor.
3. Faizsiz Kredi ve Borç Erteleme
Zarar gören üreticilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan borçlarının faizsiz şekilde ertelenmesi, yeni sezon için ise düşük faizli kredi sağlanması talep ediliyor.
4. Gezginci Arıcılara Lojistik Destek
Soğuk bölgelerden daha sıcak iklimlere arı taşıyan gezginci arıcılara, taşıma ve barınma konusunda lojistik destek sunulmalı.
Arıcılık Sadece Bal Demek Değil
Unutulmamalı ki arıcılık sadece bal üretimi değil; aynı zamanda gıda zincirinin korunması, tarımsal üretimin devamlılığı ve biyoçeşitliliğin sürdürülebilirliği anlamına geliyor. Bu nedenle arıcılara sağlanacak her destek, yalnızca bireysel bir sektörü değil, ülke genelindeki tarımsal geleceği koruyacaktır.