Hayatın gerçekleriyle yüzleşmekten kaçamayız.
Televizyonda, gazetede, internette okuduğumuz haberlerin yüzde doksana yakını moral bozucu olup, günlük hayatımızın kötü geçmesine sebep olmaktadır.
Bu gerçekler o anlık bizi bağlamasa da bize yapılmış gibi etkileniriz.
Çünkü kendisine "insanım" diyenin bu kötü duyguları yaşaması normaldir.
Bugün düşündüm ki, elinize gazeteyi aldığınızda moralinizi düzeltecek bu yazıyı belki okursunuz.
Bir nebze de olsa yüzünüzde küçücük bir gülümseme oluşabilir.
İnsanın eğlenirken karşısındakini de eğlendirmesi, güldürmesi güzel bir duygudur.
Karşısındakinin yüzünün gülmesini görmek herkesi sevindirir.
Bunu bazen bir espriyle, bazen ise komik sözlerle kolaylıkla gerçekleştirebiliriz.
Biz Türklere de bu yetenek vardır.
Ağlamamız gereken yerde gülmeyi, gülmemiz gereken yerde ağlamayı beceriyorsak, bunu da beceririz.
Arkadaşa, eşe, sevgiliye, anneye, babaya ya da tanıdığınız bir kişiye söyleyeceğiniz veya göndereceğiniz komik sözler ve esprili mesajlarla onun yüzünde tebessüm oluşturabiliriz.
İşte o zaman dünyanın en mutlu insanı biz olmuşuz demektir.
Şimdilerde insanlar çok da yüz yüze gelmeyerek, sosyal medya üzerinden de esprili sözlerle karşısındakini güldürebilmektedir.
Dolayısıyla, komik sözler ve esprili mesajlar sosyal medyanın vazgeçilmez öğeleri arasındadır.
Ne de olsa, komik bir söz ya da mesaj ile karşımızdakinin yüzünde tebessüm oluşturabiliriz.
Sizler için yüzünüzü güldürecek, biraz da günün kasvetinden uzaklaştırarak sizi siz olduğunuzu hatırlatacak sözleri aşağıda derledik.
İnşallah beğenir ve yüzünüzde gülücüklere sebep olabiliriz.
 İşte yüzünüzü güldürecek bazı esprili sözler:
Çocuk babasına, "Baba, annem ile nasıl evlendiniz?" diye sormuş. Babası da eşine dönüp, "Görüyor musun? Çocuk bile anlam veremiyor," demiş.
Şu hayatta pozitif olan bir şey varsa o da kan grubum.
Tarih bizi, "Leylekler getirdi, yarasalar götürdü" diye yazacak.
Fırıncı, "Bak, sana sıcacık ekmek veriyorum," dedi. "Ağabey, nasılsa eve gidince annem bayatları yedirecek," dedim. Sarıldık, ağlaştık.
Kıza, “Seninle ciddi düşünüyorum,” dedim. “İspatla,” dedi. Takım elbise giyip oturdum karşısına. Şu an ülke sorunlarını konuşuyoruz.
Dünyanın en büyük yalanı: "Onların da size selamı var."
Kaldırımda duran insanı, korna çalarak bir yerlere götürmeye çalışan dolmuş şoföründeki azim ve kararlılık kimsede yok.
"Neredesin?" diye soruyor ise bir kadın, koordinat vermenize lüzum yok... "Bir ömür sendeyim," demeniz yeterlidir.
Gittiği için arkasından üzüleceğim tek şey, internet.
E-okul fotoğrafını göster; "Seviyorum" diyorsa senindir, "Sevmiyorum" diyorsa da haklıdır.
Biz Anadolu'ya göç ederken, Çinliler bizim arkamızdan "Gerçekten gittiler mi?" diye baktıkları için gözleri kısıldı.
Allah'ım, çok paranın beni değiştirip değiştirmediğini öğrenmem için lütfen bana bir şans ver!
Psikoloğa gidip, "Sorunlarım var," dedim. "Hangimizin sorunu yok ki, hepsi geçer," dedi, gönderdi. Şimdi daha iyiyim. Profesyonel destek şart.
"Bu evden başımı alıp gidesim var," dedim. "Giderken çöpü de at," dediler.
Bazen kaçmak istiyorum. Sonra aklıma Müge Anlı geliyor. Vazgeçiyorum.
"Evladım, sınav kâğıdına baktım, yazın okunmuyor."
"Kışın okuyun o zaman hocam."
Otursam sıkılıyorum, gezsem yoruluyorum, hiçbir şey yapmasam başım ağrıyor.
Yüzünüzün her ne sebeple olursa olsun gülmesi dileğiyle...
Hayatınızın istediğiniz gibi, sağlıklı, mutlu, kazasız ve bol kazançlı olması temennisiyle...
Yolunuz ve bahtınız açık olsun! 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.