Ramazan bayramı yaklaşınca geriye doğru giderek çocukluğumda ki bayramlar aklıma geldi
Çocuğuz o zamanlar her şey güzel geliyor bize 
Tatlı olanda, acı olanda 
Çocuğuz çünkü aklımız hiçbir şeye ermediğinden her şey çok güzel
Daha kalbimiz tertemiz, kötülüğü bilmeyen, hep iğliği ve güzelliği düşünen keleplerimizle
Nerden bile bilirdi ki bizler büyüdükçe kirleneceğiz
Ramazanların coşkusu hep beraber oturulan iftar ve sahur sofralarının neşesi sonrası teravi namazlarını manevi duygusu
Bayramlardan önce evlerde başlanan bayram telaşı, iftar ve sahurda yenileceklerin tamamlanması yeni yiyeceklerin alınması, özelliklede hurmanın alınması, tadı anlatılmaz çünkü o zamanlara da sadece ramazan da bulunur ve büyüklerden sonra bize düşmesi ayrıcalıktı
Arife günleri hazırlanan tatlılar, telkadayıfı
Arife gününün bir özelliği de büyüklerin berberlerde bayram tıraşı olma telaşsı
Şimdilerde bile sevdiği ve ilk önceliğimin telkadayıfı olması buradan gelmektedir
Misafirlere ikram edilecek çocuklar için akide, büyüklere ikram edilecek kâğıda kaplanmış şekerler, ihtiyarlarımıza ikram edilecek lokumlar alınıp kutularına konarak sahiplerini beklemesi
Çocukları sevindirecek alışveriş heyecanı
Alınan hediyelerimizin arkadaşlarımıza gösterme heyecanın yanı sıra biran önce bayram sabahı gelesinde giymek için yapılan dualar
Hediyelerimizin arife akşamından yastık altına koyarak uyumaya çalıştığımız heyecandan da bahsetmiyorum
Evdeki telaş Ramazanın başlamasından birkaç günce başlar bayram telaşı, bayramın bitmesi ve dinlenmeye çekilme 
Saysan bugünleri kırk gün eder ama olsun heyecan vardı, mutluluk vardı
Herkesin yüzünde mutluluğu görmek ayrı bir mutluluk veriyordu o zamanlar, şimdikimi
Bayramın ilk sabahı erkenden kalkılıp erkelerin bayram namazına gidilip gelindikten sonra yaşa göre sıraya girip babamızın elini öperek bayram kutlaması ve sonra ailenin bayram kutlaması
Bayram kutlaması bittikten sonra anamız ve kız kardeşlerimizin hazırladığı bayram kahvaltısı yapmak 
Alelacele yapılan kahvaltıdan kalkılarak toplanması hazırlanarak büyüklerin ellerini öpmek için yollara revan olmak
İşte geldik bayramın en güzel kısmına biz çocuklar için harçlık zamanı geldi,
Ellerin öpülmesinden gelen paralar, azlığı çokluğu bizi ilgilendirmeden önemlisi bize harçlık verilmesi
Heyecanla ilk ziyaretin bitmesin beklerdik çünkü yeni bir ziyaret yeni harçlık demekti
Akşama kadar ne kadar çok ev ziyareti yapılsa o kadar çok harçlık
Akşam yatmadan önce harçlıklarımızı sayar kardeşlerle başlardık atışmaya ben çok sen çok aldın harçlığı kavgası
İlk günün yorgunluğu ile ne kadar yatmış olsak ta erkenden cin olurduk
Heyecan yine ev ziyaretleri ve harçlık
Büyüklerin ziyaretlerinden sonra çocuklar mahallenin çocukları ile toplanım tüm mahalledeki kapıları çalarak şeker toplama telaşı
Üç gün boyunca mutlu bir şekilde çocuk olmak güzelliği ile bayramları bayram tadında yaşardık
Büyümeye başladık, her bayram bir öncekini aratır oldu
Her sene bir önceki bayrama göre eksilen insanlar ve onlarla birlikte yok olan gelenekler, görenekler, örfler, adetler
Sonra yıllar, yıllar
Yıllar yılları kovaladıkça senelerin getirdiği değişiklikler, ekonomik zorluklar, kültürel değişmeler, ailelerimizin küçülmesi, kişilerin ayrı evlere çıkması, gelenek ve görenekleri unutulması ya da uygulanmaması bizleri bugünkü bayramlara getirdi maalesef istemeye, istemeye
Birçoğumuzun da işine geldi bu değişiklikler 
Şimdiki bayramların amacı birilerine hizmet etmeden çok kendine hizmet ettirmek, tatile çıkmak, dost ve akrabalardan uzaklaşmak 
Amaçlar ve nedenler ne olursa olsun, bayramlar bayram olmaktan çıktı ve kaybolmaya doğru gidiyoruz
Ben ve büyüklerimizin bu dünyadan göçmesiyle inanırım ki bayramı ve bayram kelimesini kullanan bile olmayacaktır
Takvim yapraklarında, sözlüklerde kelime olarak yer alacaktır
Artık yapılmayan alışverişler, mutsuz suratlar, içine kapanan toplum mutlu olmamak için yapılası gereken her şeyi yapan bizler
Küçük yerlere de, insanların daha az olduğu yerlerde belki bir nebze hatırlansa da bayramlar maalesef olmuyor ne kadar zorlasak ta olmuyor 
Eski sevinç, neşe, mutluluk yok artı insanları yüzlerinde 
Bayramlarda alilerden ayrı şehirlerde olmak, yolların gözlerimiz de büyümesi, özlemin yok olması vur kafayı yat misali
Evet, şimdi geriye dönüp baktığımızda özlediğimiz bayramları bulmak çok zor, çünkü biz yaptık 
Suçlu aramanın kendimizi kandırmaktan başka bir gerçekliği yoktur
Oturalım evimizdeki köşemizde geçmişi anarak, bulabilirsek te bir akide şekeri ağımıza atıp hem emip tadına varalım hem de geçmiş bayramları filim şeridi gibi gözümün önüne getirelim tadına doyalım
Uzatmadan, kimseyi de çok mutsuz etmeden
Şeker tadında hayırlı bayramlar

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Metin Türk 8 ay önce

Yazılarınızın kısa olması ve konuların ilginç olması çok başarılı