BELLİ BELİRSİZ

Belirli ve belirsizliklere karşı, zihin ve beden çabalarıyla. Var oluşlarının, yaşayışlarının tutarlılık tanımlarıyla.

Kazanımlarını doğrudan kolaylaştıra bilme ye çabalayan bireylerin, toplumların, şehirlerin! Başarabilmişlikleriyle kendi biçimlenişlerini düzenli olar ak algılamakla. Mutluluk hislerine kapılmış olmakla her bir şeyi bir hiç görmezler.

••• Artıra bildikleri kadarıyla zamanlarına doğru yol alırken; yüreklerinin gösterdiği iç konuşmalarından da talimat alarak. Estetiksel kazanımlarının peşlerinden giderler ki. Kesin kazanımları için sorular sorulduğunda cevapları : Elbette önemlilikle devamımız için, esneklik göstermeden; açıkça kararlılığımız, sorunlarımıza çare bulmak, bataklıklara saplanmamak, hayal kırıklıklarına uğramamak için; kısaca kesin başarıyla bir şeyler alabilmektir derler.

Kaybettiriciliğin tariflerine üstün gelebilmek için : Kurtlara, kuşlara ve ağızları kızıla boyanmış köpek balıklarına; sağ dan -soldan gelici canavarlık özeliklerini kaybetmeyici ve insanlığa karşı her zaman pusu da bekleyici sinsice kontrol edilmezliklere karşı; fırsatçılık uygulamalarını kendilerine uydurduklarınca uygulayanlara karşı !! Engel olabilme etkinliğimizi artıra bilmeye çalışıyoruz ifadeleri. Beden dillerinden tek tek duyulur.

•••İşte insanların esası olan hayatlarının serüvenlerine çıkabil diklerin de! Matematiksel değerlendirmelerini kazanımlarında da; sınırları aşamayacaklarını da. Öğrenebilmişlerdir ki. Kazanımlarının sınavlarını geçebilmeleri için uygun savlar üretmeyi açık yaşamlar olarak kabullenebilmişlerdir. Yeter ki dürüstçe kaybetmenin de! Ruh ve bedenlerden çarçabukça atılacak bir şey olmadığını da iyi bilsinler, bilsinler ki. Sonunda bir şeyi hak etmek ya da, hak etmemek vardır. Bilsinler ki! Ağalığa, paşalığa bile yakışanlarla yakışmayanlar vardır. Sadece hayat dersi herkesin için olsa da !! En iyisi çok okumaktır da. Ne var ki, Şu hayat mektebinde henüz mezun olan olmamıştır. Sadece dersini alır ve alırken de yaralanır. Sormak gerek insanlara. Var mı dır yara almayan?

•••Maalesef, yara alanlardan çok yaralayanlar üzerinde durur isek! Tarih bir daha fırsatçılıkla kan emici vampirliklerin, gerçekten birer efsane olmadığını. Korona 19 denilen. Mutasyona uğramış, yani kendi gelişimini yapabilmiş grip virüs salgınıyla-pandemi dönemiyle; zalimliklerin ürperti ver

en halk düşmanlığının en sinsi acımasızlıklarından olup ta. Bireylerin, toplumların, şehirlerin moralitelerini bozucu, yürek duvarlarına çarpıcı, canlarını acıtıcı, ceplerini yakıcı, kin besletici, vakurlarına dokunarak sinir sistemlerini viran eden hemen hemen tüm sektörlerdeki fırsatçılıklarıyla. Özellikle de mecburi gereksinim olan gıdalar da fahiş fiyatlarla donatılmış olan eti ketlerle donatanların İnandıkları serbest pazar liberalist ekonomi modelinin dünyayı kapsamaya çalışıyor ol

olma zihniyeti demek ki ; Dünya Etiket hakimiyetiyle yükseldikçe yükselelim

••• İnanılsın ki, zalimliğin bencillik ten başka geleneği yoktur. Zannımca, evrenin de çöküşünü getirecek olan sonsuzluğa akışından olacaktır. Doğrusu nu söylemek gerekirse, savunmaları olsa da. İnanılacak anlamlarıyla öne çıkabilmeleri, öyle pek de kolay olmayıcı dünya yönetim sistemlerinin, geçerlilikleriyle ilgili kararlı zamanları bitme evresine girmiştir. Çünkü, insanlığın tarihindeki büyük devinimlere insan psikolojisinin etkisi, fikirderin etkisin

den daha derindir. Belirli, belirsizliklerle dolu hayatın içerisinde var oluş depreşiliriyle iç içeler.

•••Mana dürüst ise gösterir kendisini.

Öyle yok, metafizik bile eleştiriliyor.

Temel amaç gelecek nesil dense de.

Onun için mi artıp duruyor dünya da.

Nice evsizlerle yurtsuzlar yuvasızlar?

Korkular, zihinlerde yaşayıp duruyor.

Hem de zavallı yürekleri yiye yiye.

Esaretin türlü türlüsü, ne yapabilir ki?

Geleceğin yaşantılarına, şartlarına.

Demokratik siyasetlerle zorluyor.

Ülkeler bile bile bir birlerini ki, mesele.

Hepten incelikli, her şey bahane den.

Batı da düzen, doğu da cemiyette.

Yok mu, intizamı tercih edebilen.

Bir mana var mı, şu felek dünya da.

Herkes feryat edip duruyor, indikçe.

Yukardan aşağıya, beliriyor elbette.

Belirli, belirsiz vaziyetler (Yavuz Yurt).