Türk ve dünya mutfağında baharatların yeri tartışılamaz
Baharatlar her ülkede ve yörede farklılıklar gösterse bile yemeğimize kattığı lezzet anlatılmaz
Baharat bir kültür olduğundan farklı tatları algılamakta zorluk çekseniz bile verdiği tadı anlatmak için kelimeler yetmez
Türkiye’nin yedi ayrı coğrafyasında kendine has baharat çeşidine rastlamak mümkündür
Bu çeşitliliği her coğrafyada bulunması ve kullanılması mümkün değil
Çünkü “Renkler ve zevkler tartışılamaz” düsturu doğrudur
Baharatın kullanım şekli kullanılacak yere göre azlığı, çokluğu, hangi yemekte kullanılacağı yemeği yapan üstadın bir sırrı olarak kalmaktadır
Bu sırrı da kimsenin açıklama gibi bir hevesi yok
Bugünkü bahsedeceğimiz baharat “Safran”
Baharatların şahı olarak adlandırılır
Öyle ki bu baharat için savaşlar yapılmış
Bu adlandırma için aşağıdaki bilgileri okuduğunuzda bize hak vereceksiniz
“Safran “ kelimesi Arapça “Sarı Renk” anlamına gelen “Asfar” kelimesinden türetilmiştir
Arapçada safran baharatı anlamına gelen “Za’feran” kelimesinden ,Latinceye “Safranum”, İtalyancaya “Zafferano” ve İspanyolcaya “Azafrán “olarak geçmiştir.
Daha sonra Fransızcaya “Safran” ve oradan da İngilizceye “Saffron” olarak aktarılmıştır.
Safran baharatının keskin bir tadı ve saman benzeri bir kokusu vardır, bunların sebebi, bileşiminde bulunan bazı kimyasallarıdır
Aynı zamanda içine konduğu yemeklere altın gibi sarı bir renk katan bir boya maddesi de içerir.
Bu özellikler safranı dünya çapında çok aranan bir baharat yapar
Ağırlığına göre dünyanın en pahalı baharatıdır çünkü yarım kilogram safran 80.000 çiçekten çıkarılabilir.
Kendi ağırlığının 100.000 katı suyu sarı renge boyar.
Safran bitkisinin tarihçesine bakacak olursak;
Safran yetiştiriciliğinin tarihi 3.000 yıl öncesine kadar uzanır.
Bronz Çağı’nda Girit’te ortaya çıktı.(Yunanistan)
Safrandan bahseden ilk doküman MÖ 7. Yüzyıldan Asurlular dönemidir
Safranın anavatanı Güneybatı Asya’dır.
Akdeniz bölgesinden yavaş yavaş Avrasya’nın diğer bölgeleriyle Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika’ya kadar yayılmıştır.
Son yıllarda safran üreticiliği Okyanusya kıtasına da uzanmıştır
Safran bitkisi daha çok İspanya, Fransa, İtalya ve İran'da yetiştirilir
Türkiye’de ise safran Safranbolu’da üretilmektedir.
Baharat olarak kullanılan her baharat gibi safranında sağlığa birçok faydası bulunmaktadır
Sağlık dışında da kullandığımız birçok malzemenin temelini teşkil eder
B6 vitamini, C vitamini, folik asit ve antioksidanlar açısından oldukça zengindir.
Magnezyum, demir, potasyum ve çinko gibi zengin mineraller bulunur.
Safran tıpta(özellikle göz), gıda boyası,boya malzemesi, parfümlerde, çay olarak, makyaj malzemelerinde, kutsal sunaklarda, afrodizyak olarak ve tat verici olarak kullanılmakta ve kullanılmaya devam edilmektedir
Minos, uygarlığı( MÖ 1500–1600) ,Yunan, Mısır, Gazalı ve Rodos parfümlerde kullanmışlar
Sidon ve Tyre gibi şehirlerde dokumaların boyanmasında kullanılmıştır.
Irak, Sümerler, Persler,Fenikeliler safrandan farklı şekillerde faydalanmışlar
Yüzyıllarca kullanılan ve dillere destan safran efsanelere konu olmuş ve resmedilmişidir
Yunan efsanelerinde Kilikya da bulunan safranı bulmak ümidiyle yolculuğa çıktıkları ve başka bir efsanede Crocus ve Smilax maceraperestlerden olan Crocus’un safranı görüp büyülenmesi sonucu safran bitkisine dönüştüğü belirtilmiştir
Tarih boyunca tüm uygarlıklar tarafından değer verilen Safran bitkisi Girit Knossos kentindeki antik freskte safran bitkisinin çiçeğini toplayan bir adam (eğilmiş mavi renkli figür) tasvir edilmiştir.
Romalılar safranı o kadar çok seviyordu ki Romalılar Güney Galya kolonilerinde yanlarında getirdikleri safranı Roma yıkılıncaya kadar oldukça yaygın bir biçimde yetiştirmişlerdir.
Hindistan’da Jaini tanrısı Bhagavan Gomateshwara Bahubali’nin her on iki yılda bir Mahamastakabhisheka festivalinin bir parçası olarak binlerce inanan tarafından safranla yağlanır
Hindistan’da Budist keşişler Buddha Siddhartha Gautama'nın ölümünden sonra safran renkli giysiler giymeye başlamışlardır.
Yahudi dilinde Süleyman’ın Şarkısı’nda da safrandan saygıyla söz edilir.
Antik Persler MÖ 10. yüzyılda Derbena, İsfahan ve Horasan şehirlerinde Fars safranı (Hausknechtii) yetiştirdi.
Büyük İskender safranı, içecek ve yiyeceklerinde kullandığı gibi savaş yaralarını tedavi amacıyla banyosunda da kullanmıştır.
İskender'i taklit eden askerleri safran ile banyo alma alışkanlığını Yunanistan’a getirmişlerdir.
Ermeni yazar Şiraklı Ananya Çin için “Orada o kadar çok safran vardır ki eğer birisi bembeyaz giyinmiş şekilde, beyaz bir atın üstünde ve beyaz bir şahin ile ava çıksa geriye döndüğünde hepsi sapsarı olurdu”
şeklinde tanımlıyordu
MÖ 200 ile 300 yıllarından kalma ve efsanevi Yan ("Ateş") İmparatoru Şennong’un hazırladığı kırk ciltlik Shennong Bencaojing (Şennong's Büyük Şifalı Bitkiler Kitabı) adlı ilaçlarla ilgili eserde safrandan bahsetmektedir
Çinliler safranın 3. Yüzyılda Keşmir'den geldiğinden söz ediyordu.
Çinli bir tıp uzmanı Wan Zhen, "Safran, Buda’ya sunulmak üzere Keşmir’de yetiştirilir." diye yazmıştı.
Avrupa’da Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra safran yetiştiriciliği oldukça azaldı.
Safran Avrupa’ya Endülüslülerin İspanya, Fransa ve İtalya’ya girmesiyle birlikte geri döndü.
14. yüzyıldaki “Kara Veba” salgını sırasında safran içerikli ilaçlara olan talep çok yüksek miktarlara ulaşınca Venedik ve Ceneviz gemileri Rodos gibi Güney Akdeniz’de bulunan yerlerden safran getirdiler Soylular tarafından böyle bir gemi yükünün çalınması nedeniyle on dört hafta süren "Safran Savaşı" çıktı.
Safran nedeniyle ortaya çıkan çatışmalar ve safran korsanlığının saldığı korku nedeniyle Basel’de başarılı bir şekilde safran kültürüne başlandı.
Safran yetiştiriciliği ve ticareti daha sonra da Nürnberg’e sıçramıştır.
Çok kısa bir süre sonra da safran yetiştiriciliği özellikle Norfolk ve Suffolk olmak üzere İngiltere’nin tamamına yayılmıştır.
Essex’in Saffron Walden kasabasının adı yetiştirilen yeni üründen gelmektedir.
Bu kasaba İngiltere’de safran yetiştiriciliğinin ve ticaretinin merkezi olmuştur.
Ancak çikolata, kahve, çay ve vanilya gibi daha egzotik ürünlerin denizaşırı topraklardan getirilmesiyle birlikte Avrupa’da safran üretimi azalmıştır.
Yalnızca Güney Fransa, İtalya ve İspanya’da önemli miktarlarda safran üretimi süregelmiştir.
Schwenkfelder Kilisesi üyeleri yanlarında taşıdıkları bir sandık safran soğanıyla göç ettikleri Amerika kıtasına safranı getirmiştir.
1730 yılında tüm doğu Pensilvanya’da safran yetiştiriliyordu.
Karayipler'deki İspanyol kolonilerinin büyük miktarda bu yeni Amerikan safranından satın alması ve yüksek talep nedeniyle Philadelphia emtia borsasında safranın liste fiyatı, altına denkti.
1812 Savaşı’nda safran taşıyan birçok gemi batırıldıktan sonra Karayipler'le olan safran ticareti ortadan kalkmıştır.
Yine de yöresel olarak keklerde, makarnalarda, tavuk ve alabalık çorbalarında kullanılmak üzere az miktarda da olsa Pensilvanya’da safran üretimi devam eder.
Günümüzde Kuzey Amerika’da Lancaster County, Pensilvanya’da safran üretimi devam etmektedir.
İspanyol mutfağının paella valenciana yemeğinin vazgeçilmez üç malzemesinden biri olan safran, yemeğe kendine has sarı rengi verir.
Arap, Orta Asya, Avrupa, Hint, İran, Fas ve Cornwall mutfaklarında oldukça yaygın olarak kullanılır. Şekerlemeler ve likörlerde de sıklıkla safran bulunur.
Baharatların şahı olan safran her zaman ki gibi çok kullanımı tehlikelidir
Safran, doğru miktarda kullanıldığında oldukça faydalıdır.
Ancak, günde 1,5 gramdan fazla tüketmek tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
5 gram ve üzeri dozlar, zehirlenme riskine yol açabilirken, 15-20 gram tüketim ise ölümcül olabilir.
Bu yüzden safranı dikkatli ve bilinçli bir şekilde kullanmak büyük önem taşır.
Evet, her baharat bizler ve özellikle kullanıcıları için değerlidir
Bizler yemeğe kattığı tat ile değer verirken kullanıcısı bize vereceği tat için değer katar safrana
Bizlere farklı lezzetler taktırmak için emek veren aşçılarımıza, annelerimiz ve sonra eşlerimiz olmak üzere…
Ellerine sağlık ve teşekkür erdim
Elleriniz dert görmesin
KAYNAK:1)https://www.gercekgundem.com/yasam/baharatlarin-sahi-olarak-biliniyor-gozleri-sahin-gibi-yapiyor-488353?sayfa=4#google_vignette
2)https://tr.wikipedia.org/wiki/Safran