I.
Mutluluk nedir bilir misin?
Karşında bir ses,bir nefes ve bir yürek olması
Muhatap bulmak kısacası
Akide şekerinin damakta bıraktığı tat gibi huzur
Kıymetini bilmek gerekir
Kaybolması an meselesi
II.
Şehrin kalabalık kaldırımlarında
Bir aşağı, bir yukarı yürüdüm durdum
Boydan boya gün boyu
Uzadıkça uzadı soğuk kış günü
İliklerimde hissettim yokluğunu
Uğrak yerlerine uğradım,
İzin yoktu
Uğramadığını gördüm.
Ya gözlerim bana ihanet etti
Ya da nasibim yoktu
Seni göremedim.
Ama içimde bir umut vardı
İçimdeydi gördüklerim
Sensiz değildim asla
İçimdeki senle yetinden
Sonra dedim ki ;
-Ey deli divane
Meczup gönlüm
Bu bir başlangıç
Alışacaksın
Alıştıkça artacak özlem
Özledikçe bağlanacaksın
Bu bağ ki,
Ne köpükten bir dağ
Ne de nemden çürümüş duvar
Sarsılmaz bir inanç
Kopmaz bir bağ
Yoluna yoldaş olmuş yâr!
Yosun tutmuş taş gibi vefalı
Paslı halat gibi ezeli ve eski
Bir ağaca kaynayıp kafasından vazgeçen çivi gibi candan vazgeçmiş
Nice savaşlar görmüş kale duvarı gibi yaralı
Âmâ urgan ustasının attığı ilmek gibi gayım
Pamuk ipliğine bağlı bir sevda
için özenli ve itinalı yüreğin ağzı gelmesi gibi.
Kırlangıç tükürüğüyle tutturulmuş yuva gibi emek verilmiş yuva
Gözyaşıyla bezenmiş, hüzne sarılı bir türküdür
Bizi bize bağlayan bağlar
Bu bağ sevginin gücü
Yürek inancı
Bağ kopunca kıyamet kopacak besbelli
III.
ve kapkara bir gece
Yutmaya hazır bataklık gibi
Bir merhaba ile
Aydınlanıyor birden
Nilüfer çiçekleri açıyor o bataklıkta
Sen gelince
Sonra, şairliğim tutar gecenin ikiye bölündüğü yerde
İzahta zorlanırım anlatmaya
Kelimeler ve cümleler kafi gelmez
Sen gelince
Arap Kurt - şiirleri-