Merhaba sevgili okurum, mevsimler yer değiştirmeden ve küresel ısınma başlamadan önce kışın bütün hışmıyla başladığı, karın, tipinin hüküm sürdüğü, en sert ay olarak bilinirdi Aralık. Yaşım itibariyle benim de bu ayın gelişini gidişini bilmişliğim vardır elbette.
Şimdi aralıkta, arada kalmış durumda bütün mahlûkat, sürekli kırgın, yorgun ve bir bitkinlik hâlinde insanlar, insanlık. Kimi otlar çiçek açıyor, böcekler kelebekler havaya aldanıp sahneye çıkıyor. Yeni yapraklar çıkarıyor ağaçlar. Gel zaman git zaman belki yaz aylarından biri de olabilir anlı şanlı aralık kim bilir? Kimse bilemez tabi ki.
Eskiden kar örterdi bütün pislikleri, çürümüşlüğü görmezdik, her şeyin bir dengesi vardı, bu kadar dengesiz değildik.
Ne oluyorsa aralıkta oluyor, arada kalıyoruz çoğu zaman hasıl-ı kelâm
sosyal - siyasal olayları takip edip, bazı konulara özel önem vermem hasebiyle kendimce yorum yapıyor, gidişat hakkındaki düşüncelerimi beyan ediyorum.
Öyle ki, yılın bu son günlerinden sonra ülkemizi ve ülke insanlarımızı zor günler bekliyor.
Futbolda Fas’ın gösterdiği performansla birlikte, bütçe görüşlerinde de iktidarla muhalefetin performansını hep birlikte izliyor, vatandaşlar olarak bunlar mı diyoruz.
Bunlar mı O saygın makamları işgal edenler? Bunlar mı bize vekalet edip maaşlarını bizlerden alanlar? sahi bunlar mı yetersiz, saygısız ve seviyesiz adamlar?
Tavsiyem şudur ki haber bültenlerini, televizyonlarda gösterilen dizileri, açık oturumları gelişme çağındaki çocuklara izlettirmeyin.
Muhabirin hazine ile ilgili sorusuna EYT, EYT mi? diye alay edip gülen, beceriksizliğini, eksikliğini ve dahi ezikliğini bir komedi oyuncusu gibi sahneleyen bakanı hiç görmesinler. Aman çocuklar duymasın aman ha.
Efendim, bunları dedikten sonra, sazım (türkü) şiirine nazire olarak yazdığım şiirimi siz saygı değer okurlarımın beğeni ve eleştirilerine sunuyorum.
....
/Söz tükenir, Saz susar
döşüne vurduğum ellerim kurur
muhabbetsiz kaldı duvarda durur
avazım özlemim kalbime vurur
sazım ne söylesin dilim ne desin
bilmece içinde bilmece varmış
yaradan insanı hüzünle karmış
sevda dedikleri ne kadar zormuş
sazım ne söylesin dilim ne desin
elleri değmiyor artık elime
engeller çıkıyor bir bir yoluma
muhabbet istemez Allah kuluna
sazım ne söylesin dilim ne desin
dolup taşıyorum bulut misali
gönlüme taht kuran vefa timsali
kimseye değişmem yoktur emsâli
sazım ne söylesin dilim ne desin
kurtoğlu konuşur kendi kendine
gölgesi demez ki bunun derdi ne
ufkumu karartan kurşun rengine
sazım ne söylesin dilim ne desin
-Arap Kurt
şiirim başlığı gibi olmasın hiç bir şey, ne söz tükensin, ne de saz sussun. Her şey gönlünce olsun.....vesselâm